GARAZ ::: (C: Ağraz) Maksat, niyet, gaye, kasıt. Kötü niyet. Kin. * Ok atılan nişan. * Izdırab. Acı. * Zelillik.

garaz ::: (a. i. c. : agrâz) : 1) hedef, gaye, maksat, meyil, istek. El-garaz : maksat, niyet odur ki.

garaz-ı asli ::: asıl maksat. 2) gizli düşmanlık, kin, kötü niyet. Bi-garaz : garezsiz. Li-garazin : sebep altında, bile bile.

garaz-ı vâkıf ::: vâkıf (vakfeden) in arzusu.

garaz ::: gaye, kötü niyet.

GARAZ ::: 2. Gâye, maksad, arzu, dilek, istek.

Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garazım yok, reh-i ışkında fenâdan gayrı

(Fuzûlî)

(Ey sevgili! senin bulunduğun yerde, benim belâdan başka bir kazancım yoktur. Aşkının yolunda, yok olmaktan başka bir maksat, gâye taşımıyorum.)

GARAZ ::: 2. Gâye, maksad, arzu, dilek, istek.

Hâsılım yok ser-i kûyunda belâdan gayrı
Garazım yok, reh-i ışkında fenâdan gayrı

(Fuzûlî)

(Ey sevgili! senin bulunduğun yerde, benim belâdan başka bir kazancım yoktur. Aşkının yolunda, yok olmaktan başka bir maksat, gâye taşımıyorum.)

Garaz :::

1. Hedef, amaç, maksat.


2. Birine karşı güdülen kötülük etme isteği, kin
   Örnek: Bağnaz, şu yahut bu düşünceye değil, düşünen kişiye, düşünmeye garazdır. N. Ataç

garaz ::: kötü niyet , maksat , gaye , niyet

garaz ::: ‬maksat

Garaz ::: (garez)gizli düşmanlık; asıl maksat; erek; amaç; hınç

Garaz ::: (garez)gizli düşmanlık; asıl maksat; erek; amaç; hınç

garaz ::: amaç, hedef, kin, maksat

GARAZ :::