Çağdaş Sözlük

kaide ~ قاعده

Redhouse Sözlüğü - kaide ~ قاعده maddesi. Sayfa: 1418 - Sira: 9

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü kaide - قاعده ingilizce anlamı, قاعده - kaide osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte قاعده - kaide kelimesi nasıl geçiyor. kaide osmanlıca nasıl yazılır. kaide nedir, kaide ne demek arapca yazılışı.

قاعده means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language قاعده. قاعده attoman turkish I mean, قاعده What is the meaning of the word, what does it mean in turkish قاعده, Ottoman Turkish English Dictionary

قاعده ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ قاعده تعني باللغة الإنجليزية. قاعده ماذا يعني في اللغة العثمانية. قاعده ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية قاعده

قاعده چه کلمات انگلیسی چیست؟ قاعده به معنای انگلیسی. قاعده چه در زبان عثمانی بود. قاعده به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت قاعده

kaide ~ قاعده güncel sözlüklerde anlamı:

KAiDE ::: Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık. * Dip taraf. * Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus. * Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri. * Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın.

kaide ::: ("ka" uzun okunur. al i. c. : kavâid) : 1) esas, temel. 2) usul, nizam, yol, * kural. 3) geo. taban. 4) ayaklık. 5) bot yaprakların köke bitiştiği yer.

kaide-i külliye ::: ("ka" uzun okunur.) : açık, sarih olan hükümler. [meselâ : "berâet-i zimmet asıldır"] , gibi.

kaide-i rabt ::: ("ka" uzun okunur) : bağlama kaidesi [cümleleri]

kaide ::: kural.

Kaide :::


  1. Kural
    Örnek: Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi. H. Z. Uşaklıgil

  2. Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık

  3. Kalça.

  4. kural.

kāide ::: taban

kâide ::: kural , temel , esas , düstur , nizam , ayaklık

kâide ::: ‬kural

kâide ::: temel

kâide ::: esas

kaide ::: (

Kaide ::: Kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık

Kaide ::: Kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık

kaide ::: düstur, kalça, kural, taban

kaide :::

kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık

KAİDE :::

Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık. * Dip taraf. * Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus. * Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri. * Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın