fast ~ فصد
Redhouse Sözlüğü - fast ~ فصد maddesi. Sayfa: 1387 - Sira: 19
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü fast - فصد ingilizce anlamı, فصد - fast osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte فصد - fast kelimesi nasıl geçiyor. fast osmanlıca nasıl yazılır. fast nedir, fast ne demek arapca yazılışı.
فصد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language فصد. فصد attoman turkish I mean, فصد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish فصد, Ottoman Turkish English Dictionary
فصد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ فصد تعني باللغة الإنجليزية. فصد ماذا يعني في اللغة العثمانية. فصد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية فصد
فصد چه کلمات انگلیسی چیست؟ فصد به معنای انگلیسی. فصد چه در زبان عثمانی بود. فصد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت فصد
fast ~ فصد güncel sözlüklerde anlamı:
fasd ::: (a. i.) : kan alma. (bkz. : idmâ', hacâmet).
Fast :::
- (f)., (i). oruç tutmak, perhiz etmek; (i).. oruç, perhiz; oruç süresi. fast day oruç günü, perhiz günü. break one's fast orucu açmak,oruç bozmak, perhiz bozmak; kahvaltı etmek.
- (s)., (z). çabuk, tez, seri, süratli; ileri;ahlaksız, eğlenceye düşkün; sıkı, sabit, yerinden oynamaz, çıkmaz; sadık; metin, dayanıklı,solmaz; derin (uyku); (z). çabuk, süratle; sıkıca, sıkı olarak; tamamen, derin bir şekilde; yakında, yanında. fast color solmayan renk, sabit renk. fast friend yakın dost, sadık dost. fast shut sımsıkı kapalı. fast track spor düzgün koşu sahası. Iive fast ahaksızca yaşamak, çılgınca bir hayat sürmek, hızlı yaşamak. play fast and loose riyakarlık etmek; iki yüzlülük etmek. fast asleep derin uykuya dalmış. hold fast sıkıca tutmak, yapışmak; dayanmak.
fasd ::: (a. i.) kan alma. (bkz. : idmâ', hacâmet).