Çağdaş Sözlük

fezleke ~ فذلكه

Redhouse Sözlüğü - fezleke ~ فذلكه maddesi. Sayfa: 1370 - Sira: 8

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü fezleke - فذلكه ingilizce anlamı, فذلكه - fezleke osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte فذلكه - fezleke kelimesi nasıl geçiyor. fezleke osmanlıca nasıl yazılır. fezleke nedir, fezleke ne demek arapca yazılışı.

فذلكه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language فذلكه. فذلكه attoman turkish I mean, فذلكه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish فذلكه, Ottoman Turkish English Dictionary

فذلكه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ فذلكه تعني باللغة الإنجليزية. فذلكه ماذا يعني في اللغة العثمانية. فذلكه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية فذلكه

فذلكه چه کلمات انگلیسی چیست؟ فذلكه به معنای انگلیسی. فذلكه چه در زبان عثمانی بود. فذلكه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت فذلكه

fezleke ~ فذلكه güncel sözlüklerde anlamı:

FEZLEKE ::: Hülâsa. Netice. Öz. İcmâl. * Hesap listesinde netice.(S - Gerek Kur'an-ı Kerim olsun, gerek tefsiri olan Hadis-i Şerif olsun; her fenden, her ilimden birer fezleke almışlardır. Bir kitab veya bir şahsın yalnız fezlekeleri ihata etmekle harika olması lâzım gelmez. Bir şahıs, pek çok fezlekeleri ihata edebilir?C - Bahsettiğimiz fezleke, sellemehüsselâm fezlekeler değildir. Ancak, hüsn-ü isabetle münasib bir mevkide ve münbit bir yerde, işitilmemiş çok işaretleri tazammun etmekle istimal ve zer' edilen fezlekelerdir. Kur'an veya Hadisin aldıkları fezlekeler, bu kabil fezlekelerdir. Bu kabil fezlekeler tam bir meleke ve ıttıladan so a hâsıl olabilir ki, herbir fezleke, me'hazı olan fen veya ilmin hükmünde olur. Bu ise, bir şahısda olamaz. İ.İ.)

Fezleke ::: (a. i.) : 1) hülâsa, netîce, muhtasar, özet. 2) huk. [evvelce] mahkemelerde soruşturma evrakının altına yazılan hulâsa.

fezleke-i târih ::: târih hülâsası, özeti.

fezleke resmi ::: [evvelce] huk. mahkemelerin ceryânını kısaca tespit eden vesikadan alınan masraf.

fezleke ::: özet.

Fezleke :::


  1. Özet, hülasa.

  2. Bir kararın kısaca yazılması.

  3. 1- Sadrazamın buyruğu ile divanda yakınmaları dinleyen çavuşbaşının kaleme aldığı tutanak. 2- Özetlenerek yazılan yapıt.

fezleke ::: özet , hülasa , netice , soruşturma özeti

fezleke ::: ‬soruşturma özeti

fezleke ::: özet

Fezleke ::: Bir tahkikat veya muhakeme zabtının hülasası demektir.Bunda tafsilata girişilmeden işin ana hatları gösterilir. Bir teftiş raporunun kısaltılması halinde iktisab ettiği şekle de denir.

fezleke ::: hülasa, özet

FEZLEKE :::

Hülâsa. Netice. Öz. İcmâl. * Hesap listesinde netice.(S - Gerek Kur'an-ı Kerim olsun, gerek tefsiri olan Hadis-i Şerif olsun; her fenden, her ilimden birer fezleke almışlardır. Bir kitab veya bir şahsın yalnız fezlekeleri ihata etmekle harika olması lâzım gelmez. Bir şahıs, pek çok fezlekeleri ihata edebilir?C - Bahsettiğimiz fezleke, sellemehüsselâm fezlekeler değildir. Ancak, hüsn-ü isabetle münasib bir mevkide ve münbit bir yerde, işitilmemiş çok işaretleri tazammun etmekle istimal ve zer' edilen fezlek