Çağdaş Sözlük

fair ~ فائر

Redhouse Sözlüğü - fair ~ فائر maddesi. Sayfa: 1363 - Sira: 7

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü fair - فائر ingilizce anlamı, فائر - fair osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte فائر - fair kelimesi nasıl geçiyor. fair osmanlıca nasıl yazılır. fair nedir, fair ne demek arapca yazılışı.

فائر means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language فائر. فائر attoman turkish I mean, فائر What is the meaning of the word, what does it mean in turkish فائر, Ottoman Turkish English Dictionary

فائر ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ فائر تعني باللغة الإنجليزية. فائر ماذا يعني في اللغة العثمانية. فائر ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية فائر

فائر چه کلمات انگلیسی چیست؟ فائر به معنای انگلیسی. فائر چه در زبان عثمانی بود. فائر به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت فائر

fair ~ فائر güncel sözlüklerde anlamı:

Fair :::


  1. (s). güzel; hoş, zarif, istenir; saf, temiz,pak; dürüst, haklı, doğru, adil, mubah; sarışın,kumral; orta, vasat, şöyle böyle; uygun, muvafık, müsait; iyi, açık (hava); uğurlu; okunaklı, açık. fair and square doğru ve dürüst,haklı. fair ball beysbol iyi bir top (vuruşta).fair copy temiz kopya. fairhaired (s). sarı saçlı; gözde olan. fairminded (s). makul düşünen, fair play tarafsızlık; tarafsız oynama. fair to middling (A.B.D.), (k.dili) orta, fena olmayan. fair trade (f)., (s)., (tic.) bir malın tenzilatlı satışını önlemek, damping yaptırmamak: (s). tenzilâtsız (fiyat) .fair weather açık hava. fairweather friend iyi gün dostu. fairwind uygun rüzgâr. All's fair in love and war Aşkta ve harpte her şey mubahtır. by fair means or foul her ne pahasına olursa olsun. the fair sex kadınlar, cinsi latif .fairish (s). oldukça iyi, oldukça büyük. fairly(z). oldukça; haklı olarak, gereği gibi; müsait olduğu veçhile, uygun bir şekilde; âdeta,tamamen. fairness (i). doğruluk; güzellik in all fairness doğruyu söylemek gerekirse.

  2. (z). iyi, yolunda, dürüstçe, tam .fair spoken her şeyin doğrusunu söyleyen; nazik,tatlı dilli, kandırıcı. bid fair (bak.) bid play fair kurallara göre oynamak, hakça mücadele etmek.

  3. (i). pazar, panayır, fuar, sergi. fairgroundi panayır meydanı, sergi yeri.

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: