Çağdaş Sözlük

gazi ~ غاضی

Redhouse Sözlüğü - gazi ~ غاضی maddesi. Sayfa: 1334 - Sira: 27

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü gazi - غاضی ingilizce anlamı, غاضی - gazi osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte غاضی - gazi kelimesi nasıl geçiyor. gazi osmanlıca nasıl yazılır. gazi nedir, gazi ne demek arapca yazılışı.

غاضی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language غاضی. غاضی attoman turkish I mean, غاضی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish غاضی, Ottoman Turkish English Dictionary

غاضی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ غاضی تعني باللغة الإنجليزية. غاضی ماذا يعني في اللغة العثمانية. غاضی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية غاضی

غاضی چه کلمات انگلیسی چیست؟ غاضی به معنای انگلیسی. غاضی چه در زبان عثمانی بود. غاضی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت غاضی

gazi ~ غاضی güncel sözlüklerde anlamı:

GAZi ::: Din uğrunda harbeden. Cihadda yaralanmış veya harbetmiş olan kimse. Harpte ordunun başına geçen kumandan. Muzaffer olan ve harpten sağ dönen.

gazî ::: ("ga" uzun okunur, a. i. gazâ'-dan. c. : guzât) : 1) gaza eden, ordunun başına geçen, savaşan; savaşdan sağ ve muzaffer dönen. 2) böyle bir ordunun başkumandanı.

Gazî Mustafa Kemâl ::: Atatürk. 3) kadınların gerdanlarına taktıkları ikinci Sultan Mahmud devrinden kalma bir çeşit süs altını.

gazî ::: gaza eden.

GaZi ::: Bir gâziye veya mücâhide yardım edeni, Cenâb-ı Hak mahşerde (gölge olmayan günde) gölgelendirir. (Hadîs-i şerîf-Tergîb-ül-İbâd)

Ey mes'ûd ve bahtiyâr kardeşim! Amel ve ibâdet, niyet ile olur. Kâfirlere karşı savaşa giderken, önce niyeti düzeltmelidir. Ancak, bundan sonra sevâb kazanılır. Muhârebeye (savaşa) gitmekten maksad; Allahü teâlânın ismini, dînini yaymak ve yükseltmek, din düşmanlarını zayıflatmak ve bozguna uğratmak olmalıdır; adam öldürmek, can yakmak niyeti ile cihâda gitmemelidir. Gazâdan selâmetle çıkan gâzi olur, mücâhid olur. Ölen, hâlis şehîd olup, en büyük sevâblara, nîmetlere kavuşur. (İmâm-ı Rabbânî)

Gazi :::


  1. Müslümanlıkta düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimse
    Örnek: Gazi Baba, etrafında binlerce gazi ile bir tepede yatardı. Y. K. Beyatlı

  2. Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara devlet tarafından verilen onur unvanı.

  3. Savaştan sağ ve zafer kazanmış olarak dönen kimse
    Örnek: Şimdi İstanbul taklarının yeşil taflanları altından gaziler geçiyor. A. Gündüz

  4. bk. Hayriye altını.

gazi ::: savaşta yaralanan , sağ dönen kimse , din uğrunda harbeden , cihadda yaralanmış veya harbetmiş olan kimse , harpte ordunun başına geçen kumandan , muzaffer olan ve harpten sağ dönen

gazî ::: savaşmış , gaza yapmış

gazî ::: ‬savaşmış

gazî ::: gaza yapmış

gazî ::: (

GAZİ :::

Din uğrunda harbeden. Cihadda yaralanmış veya harbetmiş olan kimse. Harpte ordunun başına geçen kumandan. Muzaffer olan ve harpten sağ dönen