Çağdaş Sözlük

imame ~ عمامه

Redhouse Sözlüğü - imame ~ عمامه maddesi. Sayfa: 1320 - Sira: 24

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü imame - عمامه ingilizce anlamı, عمامه - imame osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عمامه - imame kelimesi nasıl geçiyor. imame osmanlıca nasıl yazılır. imame nedir, imame ne demek arapca yazılışı.

عمامه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عمامه. عمامه attoman turkish I mean, عمامه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عمامه, Ottoman Turkish English Dictionary

عمامه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عمامه تعني باللغة الإنجليزية. عمامه ماذا يعني في اللغة العثمانية. عمامه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عمامه

عمامه چه کلمات انگلیسی چیست؟ عمامه به معنای انگلیسی. عمامه چه در زبان عثمانی بود. عمامه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عمامه

imame ~ عمامه güncel sözlüklerde anlamı:

iMAME ::: İslâma mahsus baş kisvesi olan sarık. Zırhlı külâh. * Çubuk ve sigaralığın başına takılan ağızlık. * Tesbihin başındaki ve ipin iki ucu içinden geçen uzunca tane.

imame ::: (a. i.) : 1) sarık. 2) tespih, çubuk gibi şeylerin baş tarafına geçirilen, çoğu kehribardan yapılmış olan uzunca kısım, başlık. 3) g. s. fildişi oyma ve kakmalarda görünüşü tacı ve imameyi andıran motif.

imame ::: sarık, tesbih başı.

iMaME ::: İmâme ile kılınan iki rek'at namaz, imâmesiz kılınan yetmiş rek'at namazdan efdâldir, üstündür. (Hadîs-i şerif-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Mescidlere imâmesiz olarak da imâmeli olarak da geliniz. Ancak imâmeli olmak mü'minlerin alâmetlerindendir. (Hadîs-i şerif-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem imâmeyi sarar ve ucunu arkadan iki kürek arasına sarkıtırdı. (Râmûz-ül-Ehâdîs)

Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem hicretin sekizinci senesi Ramazan-ı şerîfin onuncu Pazartesi günü, on iki bin kahraman ile birlikte Medîne'den çıkarak, Ramazânın yirminci Perşembe günü Mekke-i mükerremeyi feth etti. Ertesi Cumâ günü hutbe okurken mübârek başında siyâh imâme sarılı idi. (İmâm-ı Kastalânî)

2. Tesbîhin ucundaki uzun tâne.

İmame :::


  1. Tespihlerin baş tarafına geçirilen uzunca parça.

imâme ::: sarık

imame ::: (a. i.) 1) sarık. 2) tespih, çubuk gibi şeylerin baş tarafına geçirilen, çoğu kehribardan yapılmış olan uzunca kısım, başlık. 3) g. s. fildişi oyma ve kakmalarda görünüşü tacı ve imameyi andıran motif.

İMAME :::

İslâma mahsus baş kisvesi olan sarık. Zırhlı külâh. * Çubuk ve sigaralığın başına takılan ağızlık. * Tesbihin başındaki ve ipin iki ucu içinden geçen uzunca tane