Çağdaş Sözlük

illet ~ علت

Redhouse Sözlüğü - illet ~ علت maddesi. Sayfa: 1316 - Sira: 11

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü illet - علت ingilizce anlamı, علت - illet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte علت - illet kelimesi nasıl geçiyor. illet osmanlıca nasıl yazılır. illet nedir, illet ne demek arapca yazılışı.

علت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language علت. علت attoman turkish I mean, علت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish علت, Ottoman Turkish English Dictionary

علت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ علت تعني باللغة الإنجليزية. علت ماذا يعني في اللغة العثمانية. علت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية علت

علت چه کلمات انگلیسی چیست؟ علت به معنای انگلیسی. علت چه در زبان عثمانی بود. علت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت علت

illet ~ علت güncel sözlüklerde anlamı:

illet ::: (a. i. c. : ilel) : 1) hastalık; sakatlık. 2) sık sık tepen hastalık. 3) sebep. 4) gaye, hedef. 5) mant. * neden, fr. cause. 6) (a. gr.) : bir kelimenin kendi harfleri arasında huruf-i illet'ten (elif, vav, ye) biri bulunması.

îllet-i gaiyye ::: ("ga" uzun okunur) : fels. fr. cause finale.

illet-i tâmme ::: fels. fr. raison suffisante.

illet ::: hastalık.

illet ::: asıl sebep.

iLLET ::: İlletin bulunduğu yerde; te'sir ettiği, meydana getirdiği şey veya hüküm de bulunur. İllet bulunmayınca bunlar da bulunmaz. Satış akdi, mülkiyet için illettir. Akd yapılınca, satıcı sattığı eşyânın bedeli olan şeye, alıcı da mala sâhib olur. Satış akdi olmayınca, alıcı da, satıcı da hiçbir şeye mâlik olamazlar. Yâni mülkiyet denen şey meydana gelmez. Aynı şekilde, nikah da evliliğin meydana gelmesinin illetidir. Nikâh varsa, evlilik vardır. Nikâh yoksa, evlilik de yoktur, yâni evlilik hâli yaşansa bile meşrû (dîne uygun) değildir. (Serahsî)

iLLET ::: İlletin bulunduğu yerde; te'sir ettiği, meydana getirdiği şey veya hüküm de bulunur. İllet bulunmayınca bunlar da bulunmaz. Satış akdi, mülkiyet için illettir. Akd yapılınca, satıcı sattığı eşyânın bedeli olan şeye, alıcı da mala sâhib olur. Satış akdi olmayınca, alıcı da, satıcı da hiçbir şeye mâlik olamazlar. Yâni mülkiyet denen şey meydana gelmez. Aynı şekilde, nikah da evliliğin meydana gelmesinin illetidir. Nikâh varsa, evlilik vardır. Nikâh yoksa, evlilik de yoktur, yâni evlilik hâli yaşansa bile meşrû (dîne uygun) değildir. (Serahsî)

İllet :::


  1. Hastalık
    Örnek: Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. P. Safa

  2. Hastalık derecesine varan alışkanlık
    Örnek: Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? H. C. Yalçın

  3. Bozukluk.

  4. Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse).

  5. Sebep.

  6. neden.

illet ::: hastalık , sebep , esas sebep

illet ::: ‬hastalık

illet ::: sebep

İllet ::: Hastalık; sakatlık; bozukluk; neden; sebep

illet ::: bozukluk, neden, sebep, zehle döken

illet :::

hastalık; sakatlık; bozukluk; neden; sebep