alet ~ علت
Redhouse Sözlüğü - alet ~ علت maddesi. Sayfa: 1316 - Sira: 10

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü alet - علت ingilizce anlamı, علت - alet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte علت - alet kelimesi nasıl geçiyor. alet osmanlıca nasıl yazılır. alet nedir, alet ne demek arapca yazılışı.
علت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language علت. علت attoman turkish I mean, علت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish علت, Ottoman Turkish English Dictionary
علت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ علت تعني باللغة الإنجليزية. علت ماذا يعني في اللغة العثمانية. علت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية علت
علت چه کلمات انگلیسی چیست؟ علت به معنای انگلیسی. علت چه در زبان عثمانی بود. علت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت علت
alet ~ علت güncel sözlüklerde anlamı:
aLET ::: Fakir. * Dağda ve tarlada yaptıkları künbet.
aLET ::: Bir işte veya bir san'atta kullanılan vasıta. Bir makinayı vücuda getiren ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri. * Sebeb, vesile, vesâit. * Edevat. Avadanlık.
âlet ::: (a. i. c. âlât) : 1) vâsıta. 2) avadanlık, (bkz. : edevat). 3) makine, aygıt.
illet ::: (a. i. c. : ilel) : 1) hastalık; sakatlık. 2) sık sık tepen hastalık. 3) sebep. 4) gaye, hedef. 5) mant. * neden, fr. cause. 6) (a. gr.) : bir kelimenin kendi harfleri arasında huruf-i illet'ten (elif, vav, ye) biri bulunması.
îllet-i gaiyye ::: ("ga" uzun okunur) : fels. fr. cause finale.
illet-i tâmme ::: fels. fr. raison suffisante.
âlet ::: bir iş veya sanatta kullanılan vasıta.
Alet :::
- Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
Örnek: Alet işler, el övünür. Atasözü - Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt
Örnek: Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. F. R. Atay - Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri.
- Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa
Örnek: Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. Y. K. Karaosmanoğlu
illet ::: hastalık , sebep , esas sebep
âlet ::: araç , alet
âlet ::: araç
âlet ::: alet
âlet ::: vasıta
illet ::: hastalık
illet ::: sebep
âlet ::: (a. i. c. âlât) 1) vâsıta. 2) avadanlık, (bkz. : edevat). 3) makine, aygıt.
âlet ::: avadanlık
âlet ::: makine
âlet ::: kılga
âlet ::: aygıt
âlet ::: hangise fizikî işi yerine yetirmek için tekniki vasıta
alet ::: araç, aygıt, cihaz, maşa
ÂLET :::