Çağdaş Sözlük

abes ~ عبس

Redhouse Sözlüğü - abes ~ عبس maddesi. Sayfa: 1282 - Sira: 10

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü abes - عبس ingilizce anlamı, عبس - abes osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عبس - abes kelimesi nasıl geçiyor. abes osmanlıca nasıl yazılır. abes nedir, abes ne demek arapca yazılışı.

عبس means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عبس. عبس attoman turkish I mean, عبس What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عبس, Ottoman Turkish English Dictionary

عبس ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عبس تعني باللغة الإنجليزية. عبس ماذا يعني في اللغة العثمانية. عبس ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عبس

عبس چه کلمات انگلیسی چیست؟ عبس به معنای انگلیسی. عبس چه در زبان عثمانی بود. عبس به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عبس

abes ~ عبس güncel sözlüklerde anlamı:

ABES ::: Davarın kuyruğunda kuruyup kalan bevl ve ters.

ABES ::: Oyuncak kabilinden faydasız ve boş amel. Lüzumsuz ve gayesiz iş. Tesadüfi. (Bak: Gaye)

abes ::: (a. s.) : boş, saçma [şey]. Abesle iştigal etmek : boş şeylerle uğraşmak.

abes ::: saçma, gayesiz, hikmetsiz, gereksiz.

ABES ::: Namazda abes hareketler mekruhtur. Elbise ile oynamak gibi. Namazda faydalı hareketin meselâ eli ile alnındaki teri silmenin zararı olmaz. Pantolonun tozunu silkmek, mekruhtur. Kaşınmak abes değilse de, bir rüknde, eli üç kere kaldırmak, namazı bozar. (İbn-i Âbidîn)

Abesle meşgul olmak insanı lehv ve la'ba (oyun ve eğlenceye) sürükler. Bâzı lüzumsuz şeyler insanın abes işlere dalmasına sebeb olur. (Murâd-ı Münzâvî)

Abes :::


  1. Akla ve gerçeğe aykırı.

  2. Gereksiz, lüzumsuz, yersiz, boş
    Örnek: Artık söylemekte bir mahzur olmadığından gizlemek abes. R. H. Karay

abes ::: saçma , boş , abes

abes ::: ‬saçma

abes ::: abes

abes ::: boş

abes ::: beyhude

abes ::: faydasız

abes ::: (a. s.) boş, saçma [şey]. Abesle iştigal etmek : boş şeylerle uğraşmak.

abes ::: boş, gereksiz, yersiz

abes :::

Akla ve gerçeğe aykırı; gereksiz; yersiz; boş şey; saçma; anlamsız

ABES :::

Davarın kuyruğunda kuruyup kalan bevl ve ters