Çağdaş Sözlük

abes ~ عبث

Redhouse Sözlüğü - abes ~ عبث maddesi. Sayfa: 1281 - Sira: 26

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü abes - عبث ingilizce anlamı, عبث - abes osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عبث - abes kelimesi nasıl geçiyor. abes osmanlıca nasıl yazılır. abes nedir, abes ne demek arapca yazılışı.

عبث means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عبث. عبث attoman turkish I mean, عبث What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عبث, Ottoman Turkish English Dictionary

عبث ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عبث تعني باللغة الإنجليزية. عبث ماذا يعني في اللغة العثمانية. عبث ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عبث

عبث چه کلمات انگلیسی چیست؟ عبث به معنای انگلیسی. عبث چه در زبان عثمانی بود. عبث به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عبث

abes ~ عبث güncel sözlüklerde anlamı:

ABES ::: Davarın kuyruğunda kuruyup kalan bevl ve ters.

ABES ::: Oyuncak kabilinden faydasız ve boş amel. Lüzumsuz ve gayesiz iş. Tesadüfi. (Bak: Gaye)

abes ::: (a. s.) : boş, saçma [şey]. Abesle iştigal etmek : boş şeylerle uğraşmak.

abes ::: saçma, gayesiz, hikmetsiz, gereksiz.

ABES ::: Namazda abes hareketler mekruhtur. Elbise ile oynamak gibi. Namazda faydalı hareketin meselâ eli ile alnındaki teri silmenin zararı olmaz. Pantolonun tozunu silkmek, mekruhtur. Kaşınmak abes değilse de, bir rüknde, eli üç kere kaldırmak, namazı bozar. (İbn-i Âbidîn)

Abesle meşgul olmak insanı lehv ve la'ba (oyun ve eğlenceye) sürükler. Bâzı lüzumsuz şeyler insanın abes işlere dalmasına sebeb olur. (Murâd-ı Münzâvî)

Abes :::


  1. Akla ve gerçeğe aykırı.

  2. Gereksiz, lüzumsuz, yersiz, boş
    Örnek: Artık söylemekte bir mahzur olmadığından gizlemek abes. R. H. Karay

abes ::: saçma , boş , abes

abes ::: ‬saçma

abes ::: abes

abes ::: boş

abes ::: beyhude

abes ::: faydasız

abes ::: (a. s.) boş, saçma [şey]. Abesle iştigal etmek : boş şeylerle uğraşmak.

abes ::: boş, gereksiz, yersiz

abes :::

Akla ve gerçeğe aykırı; gereksiz; yersiz; boş şey; saçma; anlamsız

ABES :::

Davarın kuyruğunda kuruyup kalan bevl ve ters