ibadet ~ عبادت
Redhouse Sözlüğü - ibadet ~ عبادت maddesi. Sayfa: 1280 - Sira: 28
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ibadet - عبادت ingilizce anlamı, عبادت - ibadet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte عبادت - ibadet kelimesi nasıl geçiyor. ibadet osmanlıca nasıl yazılır. ibadet nedir, ibadet ne demek arapca yazılışı.
عبادت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language عبادت. عبادت attoman turkish I mean, عبادت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish عبادت, Ottoman Turkish English Dictionary
عبادت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ عبادت تعني باللغة الإنجليزية. عبادت ماذا يعني في اللغة العثمانية. عبادت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية عبادت
عبادت چه کلمات انگلیسی چیست؟ عبادت به معنای انگلیسی. عبادت چه در زبان عثمانی بود. عبادت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت عبادت
ibadet ~ عبادت güncel sözlüklerde anlamı:
iBADET ::: Allah'ın (C.C.) emirlerini yerine getirmek ve nehiylerinden kaçmak. Yapılmasında sevab olup, ihlâsla yapılan herhangi bir amel. Şeriatta bildirildiği gibi Allah'a kulluk etmek. Kâinatın ve dolayısıyla insanların hilkatindeki hikmet ve gaye. (Bak: Târik-üs-salât)(... İbadet'in ruhu ihlâstır. İhlâs ise yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır. Eğer başka bir hikmet ve bir faide ibadete illet gösterilse o ibadet bâtıldır. Faydalar, hikmetler yalnız müreccih olabilirler, illet olamazlar. İ.İ.)(İbadetin mânası şudur ki: Dergâh-ı İlâhîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp kemal-i rububiyyetin ve kudret-i Samedaniyyenin ve rahmet-i İlâhiyyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir. Yâni, rububiyetin saltanatı, nasılki ubudiyeti ve itaati ister; rububiyetin kudsiyeti, pâklığı dahi ister ki: Abd, kendi kusurunu görüp istiğfar ile ve Rabbini bütün nekaisten pâk ve müberra ve ehl-i dalâletin efkâr-ı bâtılasından münezzeh ve muallâ ve kâinatın bütün kusuratından mukaddes ve muarrâ olduğunu, tesbih ile Sübhanallah ile ilân etsin.Hem de rububiyetin kemal-i kudreti dahi ister ki: Abd, kendi za'fını ve mahlukatın aczini görmekle kudret-i Samedaniyyenin azamet-i âsârına karşı istihsan ve hayret içinde Allahu Ekber deyip huzu ile rükua gidip O'na iltica ve tevekkül etsin.Hem rububiyetin nihayetsiz hazine-i rahmeti de ister ki: Abd, kendi ihtiyacını ve bütün mahlukatın fakr ve ihtiyâcâtını sual ve dua lisaniyle izhar ve Rabbinin ihsan ve in'âmatını, şükür ve sena ile ve Elhamdülillâh ile ilân etsin. Demek, namazın ef'âl ve akvâli, bu mânaları tazammun ediyor ve bunlar için taraf-ı İlâhîden vaz'edilmişler. S.)
ibâdet ::: (a. i. c. : ibâdât) : Allah'ın emirlerini yerine getirme, tapma, tapınma. (bkz. : ibâdet),
ibâdet ::: Allahın emirlerini yerine getirmek.
iBaDET ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Cinleri ve insanları, beni tanımaları, bana ibâdet etmeleri için yarattım. (Zâriyât sûresi: 56)
Allahü teâlâyı, görür gibi ibâdet et! Sen O'nu görmüyorsan da, O seni görüyor." (Hadîs-i şerîf-Buhârî ve Müslim)
Âlimin uykusu câhilin ibâdetinden hayırlıdır. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Eğer ibâdet bir kuş olsaydı, şüphesiz onun kanatları oruç ile namaz olurdu. (Yahyâ bin Muâz)
İnsanlar ibâdet yapmak için yaratıldı. İbâdetin özü de; kalbin her zaman Allahü teâlâdan gâfil olmamasıdır, unutmamasıdır. (Ubeydullah-ı Ahrâr)
İbâdet etmek bakımından dünyânın bir sâati, kıyâmetin bin senesinden daha iyidir. Zîrâ bu bir sâatte; sâlih, faydalı amel işlenebilir. Hâlbuki kıyâmetin o bin senesinde bir şey yapılamaz. O hâlde, ey mü'min kardeşim! Vaktini boş şeylerle geçirme! Zamânının kıymetini bil ve en iyi şeyler için kullan! Namazlarını vaktinde kıl ki, kıyâmet günü pişman olmayasın!Çok büyük sevâba kavuşasın!(Cüneyd-i Bağdâdî)
İbadet :::
- Ayin, kült.
- Tanrı buyruklarını yerine getirme, Tanrı'ya yönelen saygı davranışı, tapınma
ibâdet ::: klluk , tapınma
ibâdet ::: kulluk
ibâdet ::: tapınma
ibâdet ::: (a. i. c. : ibâdât) Allah'ın emirlerini yerine getirme, tapma, tapınma. (bkz. : ibâdet),
İBADET :::