sur ~ صور
Redhouse Sözlüğü - sur ~ صور maddesi. Sayfa: 1190 - Sira: 19

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü sur - صور ingilizce anlamı, صور - sur osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte صور - sur kelimesi nasıl geçiyor. sur osmanlıca nasıl yazılır. sur nedir, sur ne demek arapca yazılışı.
صور means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language صور. صور attoman turkish I mean, صور What is the meaning of the word, what does it mean in turkish صور, Ottoman Turkish English Dictionary
صور ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ صور تعني باللغة الإنجليزية. صور ماذا يعني في اللغة العثمانية. صور ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية صور
صور چه کلمات انگلیسی چیست؟ صور به معنای انگلیسی. صور چه در زبان عثمانی بود. صور به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت صور
sur ~ صور güncel sözlüklerde anlamı:
SUR ::: Bir şehri kuşatan yüksekçe kale duvarı. Yüksek duvar. Kale. Hisar.
SUR ::: (Suret. C.) Kıyamet günü İsrafil Aleyhisselâm'ın çalacağı boru. Buna Sur-u İsrafil de denir. * Boynuzdan yapılan düdük.
SUR ::: f. Şenlik. Düğün. Ziyafet.
SUR ::: Keş parçası.
sûr ::: (f. i.) : 1) düğün, (bkz. : velîme). 2) ziyafet. 3) şenlik.
sûr-i hümâyûn ::: tar. pâdişâhların erkek çocuklarının sünnetleri, kızlarının da evlendirilmeleri münâsebetiyle yapılan düğün.
sûr ::: (a. i.) : 1) boynuzdan yapılmış büyük boru. (bkz. : nâkur). 2) Kıyamette Hz. Isrâfîlin üfliyeceği boru.
suver ::: (a. i. sûret'in c.) : suretler.
suver-i âlem ::: âlemin suretleri; mevcudatın görünüşleri; dünyâ manzaraları ve halleri.
SuR ::: Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Sûra bir kerre üfürülünce, yeryüzü ve dağlar, yerlerinden kaldırılıp silkilecektir. O gün kıyâmet kopacak, gök yarılacak ve dağılacaktır. (Hâkka sûresi: 13-16)
Kıyâmetin yok edici sûrundan sonra, ikinci bir sûr üflenir. Bu sese bütün beşeriyyet (yaratılmışlar) tâbi olur. Bu emir ile kalkıp, hâzır olurlar. (Zümer sûresi: 62)
Meleklerin en üstünlerinden ikincisi, sûr denilen boruyu üfürecek olan İsrâfil aleyhisselâmdır. Birincisinde, Allahü teâlâdan başka her diri ölecektir. İkincisinde hepsi tekrar dirilecektir. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
Allahü teâlâ, Sûr üfürüldükten sonra, kıyâmetin kopmasını murâd buyurduğu (dilediği) vakit; dağlar uçar, bulutlar gibi yürümeye başlar. Denizlerin bâzısı bâzısına taşar. Güneşin nûru giderek simsiyah olur. Dağlar, toz hâline gelir. Âlemler birbirine girer. Yıldızlar, dizili incinin kopup dağıldığı gibi olur. Gökler gülyağı gibi erir ve değirmen döner gibi deverânla şiddetli bir şekilde hareket eder. Yerde ve gökte diri kimse kalmaz. Bütün canlılar ölür. Yerde taş taş üstünde kalmaz. Bütün bunlardan sonra, aradan kırk sene gibi bir zaman geçer. Allahü teâlâ, İsrâfil aleyhisselâmı diriltir. O da sûru üfürür. Bu ikinci sûr ile, her bir rûh kendi cesetlerine girerler. Dağlarda ölmüş olan, vahşî hayvanların ve kuşların yemiş olduğu insanların rûhları kendi cesetlerini bulur. İnsanlar, kabirlerinden kalktıkları vakit, yerleri dümdüz olmuş bir kâğıt sahifesi gibi görür... (İmâm-ı Gazâlî)
Sur :::
- Kale duvarı.
- Uğur, alın yazısı, talih.
sur ::: kale duvarı
sûr ::: hisar , boru , kıyamette üflenecek boru , düğün , şenlik
suver ::: suretler , yüzler , çareler
sûr ::: hisar
sûr ::: boru
sûr ::: kıyamette üflenecek boru
sûr ::: düğün
sûr ::: şenlik
suver ::: yüzler
suver ::: çareler
suver ::: biçimler
suver ::: tarzlar
sûr ::: (a. i.) 1) boynuzdan yapılmış büyük boru. (bkz. : nâkur). 2) Kıyamette Hz. Isrâfîlin üfliyeceği boru.
sur ::: hasar, talih, uğur
SUR :::