Çağdaş Sözlük

sürme ~ سرمه

Redhouse Sözlüğü - sürme ~ سرمه maddesi. Sayfa: 1055 - Sira: 12

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü sürme - سرمه ingilizce anlamı, سرمه - sürme osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte سرمه - sürme kelimesi nasıl geçiyor. sürme osmanlıca nasıl yazılır. sürme nedir, sürme ne demek arapca yazılışı.

سرمه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language سرمه. سرمه attoman turkish I mean, سرمه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish سرمه, Ottoman Turkish English Dictionary

سرمه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ سرمه تعني باللغة الإنجليزية. سرمه ماذا يعني في اللغة العثمانية. سرمه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية سرمه

سرمه چه کلمات انگلیسی چیست؟ سرمه به معنای انگلیسی. سرمه چه در زبان عثمانی بود. سرمه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت سرمه

sürme ~ سرمه güncel sözlüklerde anlamı:

sürme ::: (f. i.) : sürme, (bkz. : kûhl).

SüRME ::: Üç şey, gözü kuvvetlendirir: Sürme çekmek, yeşilliğe ve (bakması helâl olan) güzel yüze bakmak. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem, misvâkını ve tarağını yanından ayırmazdı. Mübârek saçını ve sakalını tararken aynaya nazar eyler, bakardı. Geceleri mübârek gözlerine sürme çekerdi. (İmâm-ı Ahmed Kastalânî)

Sürme :::


  1. Kapı kanadını içeriden kapama, dolap kapağını yerinde tutma vb. işlere yarayan ve yuvası içinde ileri geri sürülebilen sistem, sürgü
    Örnek: Kapıyı kapadı. Üstünde anahtar ve sürme yoktu. P. Safa

  2. Masa ve dolapta küçük çekmece.

  3. Sürülerek kullanılan.

  4. Kirpik diplerine sürülen siyah boya, is
    Örnek: Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu. A. Gündüz

  5. mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.

  6. Sürmek işi.

  7. Sürme mantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurum karası bir tozla dolduran ekin hastalığı, rastık.

  8. Çapraza alınan güreşçiyi çelme takılacak duruma getirip düşürebilmek için gerisingeri götürme.

sürme ::: (f. i.) sürme, (bkz. : kûhl).

sürme ::: devam, is, sürgü, sürme