Çağdaş Sözlük

zaman ~ زمان

Redhouse Sözlüğü - zaman ~ زمان maddesi. Sayfa: 1013 - Sira: 2

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü zaman - زمان ingilizce anlamı, زمان - zaman osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte زمان - zaman kelimesi nasıl geçiyor. zaman osmanlıca nasıl yazılır. zaman nedir, zaman ne demek arapca yazılışı.

زمان means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language زمان. زمان attoman turkish I mean, زمان What is the meaning of the word, what does it mean in turkish زمان, Ottoman Turkish English Dictionary

زمان ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ زمان تعني باللغة الإنجليزية. زمان ماذا يعني في اللغة العثمانية. زمان ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية زمان

زمان چه کلمات انگلیسی چیست؟ زمان به معنای انگلیسی. زمان چه در زبان عثمانی بود. زمان به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت زمان

zaman ~ زمان güncel sözlüklerde anlamı:

ZAMAN ::: (Bak: Zeman)

ZAMAN ::: Kefil olma, kefillik. Bir şeyin mislini veya değerini vermek üzere zarara karşı kefil olma, garanti.

Zaman :::


  1. Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
    Örnek: Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım. Ö. Seyfettin

  2. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
    Örnek: Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir. A. İlhan

  3. Belirlenmiş olan an.

  4. Çağ, mevsim.

  5. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler.

  6. Dönem, devir
    Örnek: Eski müdür zamanında hayli şımarmış olan bu miskin ve ukala herifi sepetledi. H. Taner

  7. Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
    Örnek: Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu. H. Taner

  8. Güneş ve yıldızların öğlene göre açısal uzaklığına karşılık bir ölçü.

  9. (Derleme.. fiillerdeZaman) Eylemlerin belirttikleri geçmişZaman, şimdikiZaman, genişZaman, gelecekZaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelir, gelecek, geldiydi, geliyormuş, hastaydı vb.

zaman ::: (bak: zeman) , kefil olma , kefillik , bir şeyin mislini veya değerini vermek üzere zarara karşı kefil olma , garanti

zemân ::: zaman , çağ

zemân ::: ‬zaman

zemân ::: çağ

zemân ::: süre

zaman ::: bugün, çağ, dakika, devir, devran, dönem, gün, mevsim, saat, vakit

ZAMAN :::

(Bak: Zeman