Çağdaş Sözlük

din ~ ديك

Redhouse Sözlüğü - din ~ ديك maddesi. Sayfa: 937 - Sira: 11

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü din - ديك ingilizce anlamı, ديك - din osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ديك - din kelimesi nasıl geçiyor. din osmanlıca nasıl yazılır. din nedir, din ne demek arapca yazılışı.

ديك means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ديك. ديك attoman turkish I mean, ديك What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ديك, Ottoman Turkish English Dictionary

ديك ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ديك تعني باللغة الإنجليزية. ديك ماذا يعني في اللغة العثمانية. ديك ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ديك

ديك چه کلمات انگلیسی چیست؟ ديك به معنای انگلیسی. ديك چه در زبان عثمانی بود. ديك به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ديك

din ~ ديك güncel sözlüklerde anlamı:

DiN ::: Ceza, ivaz. * İman ve amel mevzuu olarak insanlara Cenab-ı Hak tarafından teklif olunan Hak ve hakikat kanunlarının hey'et-i mecmuasıdır. Din, kâinatın, dünyanın hayatın ve insanın yaratılış gayeleri ve var oluş şekillerini açıklıyarak, onları mânasızlıktan ve abesiyetten kurtarır. İnsanların cemiyet hayatında barış içinde ve kardeşçe yaşamalarını sağlar, hakiki saadete ulaştırır. Dinin zayıfladığı cemiyetlerde ırkçılık ve ihtilâlci ideolojiler yayılır. Milletin birlik ve dirliği bozulur. * Cenab-ı Hakk'ın Dergâh-ı Uluhiyyetine kulluk edasına vesile ve medar olan ibadet, İslâm, şeriat. * Millet. * Âdet, hâl, siyaset. * Hesab. * Kahr, galebe, istilâ. * Mâlik olmak. Aziz olmak. * İtaat etme. Verâ, takvâ. Mâsiyet ve ikrah ve hizmet. * Hüküm, kazâ ve ihsân. * Bir şeyi âdet eylemek, de'b. * Siret ve tarikat. * Tedbir ve tevhid. * Melik, mülk. * Birisini hoşlanmadığı şeye sevketmek. *Ist: Allah ile kul ve kullar arasındaki münasebetleri tanzim eden nizam.

DiN ::: (Dyne) Fr. Fiz: Bir gramlık bir kütlenin hızını, saniyede bir santimetre artıran kuvvet ölçüsü.

dîk ::: (a. i. c. : diyeke. edyâk) : horoz.

dîk-i ebyâz ::: Cennet'te bir kuş.

dîk-ül-arş ::: "sidret-ül-müntehâ" da bulunan ve bağırtısiyle Cennet'teki meleklere namaz zamanını bildirecek olan tavus şeklinde bir melek.

dîn ::: (a. i. c. : edyân) : Allah'a inanma ve bağlanma.

dîn ::: (f. i.) : 1) her Güneş ayının yirmi dördüncü günü. 2) kalemi muhafazaya me'mur sayılan melek.

din ::: peygamberin bildirdiği biçimde kulluk görevlerini belirleyen ilâhî nizam.

DiN ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Doğrusu Allah indinde (katında) makbûl olan din İslâm'dır. Kendilerine kitâb verilenler (hıristiyanlar ve yahûdîler) kendilerine ilim geldikten (İslâm dînini bildikten) sonra aralarındaki çekememezlik, kin ve düşmanlıktan dolayı (onun hakkında) ihtilâfa düştüler. Kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse, şüphesiz ki Allah, hesâbı pek çabuk görendir. (Âl-i İmrân sûresi: 19)

... Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim (dîninizin hükümlerini tamamladım), üzerinize olan nîmetimi tamamladım ve din olarak da İslâm dînini (verip ondan) hoşnut oldum... (Mâide sûresi: 3)

Size gönderdiğim İslâm dîninden râzıyım (yâni bu dîni kabûl edenlerden, bu dînin emir ve yasaklarına tâbî olanlardan râzı olurum. Onları severim). Bu dinde olmak ancak cömerdlikle ve iyi huylu olmakla tamam olur. Dîninizin tamam olduğunu her gün bu ikisi ile belli ediniz. (Hadîs-i kudsî-Taberânî)

Muhammed aleyhisselâm bütün insanlara ve cinnîlere gönderilmiş hak peygamberdir. Dîninin hükmü kıyâmete kadar devâm edecektir. Dîni, evvel gelen ve geçen peygamberlerin dinlerinin bâzı hükümlerini nesh etmiş, hükmünü kaldırmıştır. (Süleymân bin Cezâ)

Allahü teâlânın bildirdiği her din, iki kısımdır. Îtikâd (inanılacak hususlar) ve amel (yapılması ve kaçınılması gereken hususlar). Bunlardan îtikâd her dinde aynıdır. Îtikâd, dînin aslı ve temelidir. Din ağacının gövdesidir. Amel (iş) ise, ağacın dalları yaprakları gibidir. (Ahmed Fârûkî)

Allahü teâlâ, ilk peygamber Âdem aleyhisselâmdan beri, her bin senede bir peygamber vâsıtası ile insanlara bir din göndermiştir. Bu peygamberlere Resûl denir. Her asırda, en temiz bir insanı peygamber yaparak, bunlar ile dinleri kuvvetlendirmiştir. Resûllere tâbi olan bu peygamberlere Nebî denir. Din işlerinde âlimlerin sözleri mûteberdir. (Abdülhakîm Arvâsî)

Din :::


  1. Bu nitelikteki inançları kurallar, kurumlar, töreler ve semboller biçiminde toplayan, sağlayan düzen
    Örnek: Yazık ki bu sanat ve din bahsinde bana arkadaşlık edecek kültürde değil. R. H. Karay

  2. İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü.

  3. Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası.

  4. İlmek.

  5. Tanrı'ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet

  6. C.G.S. sisteminde 1 g'lık bir kütlenin hızını saniyede 1 cm artıran güç birimi: Bir nevton 105 din'e eşittir.

  7. Görünen, görünmeyen doğaüstü güç, nesne ya da varlığa inanma nedeniyle doğmuş olan ve bireylerin gerek birbirleriyle, gerek çevreleriyle ilişkilerini birtakım kutsal uygulama ve davranışlarla düzenleyen, sağlayan evrensel olgu. bk. ilkel din, halk dini, arınma, kurban, sakınma, krş. büyü, tören, kutyasak, muska.

din ::: peygamberin bildirdiği biçimde kulluk görevlerini belirleyen ilahi nizam , ceza , ivaz , iman ve amel mevzuu olarak insanlara cenab-ı hak tarafından teklif olunan hak ve hakikat kanunlarının hey'et-i mecmuasıdır , din , kainatın , dünyanın hayatın ve insanın yaratılış gayeleri ve var oluş şekillerini açıklıyarak , onları manasızlıktan ve abesiyetten kurtarır , insanların cemiyet hayatında barış içinde ve kardeşçe yaşamalarını sağlar , hakiki saadete ulaştırır , dinin zayıfladığı cemiyetlerde ırkçılık ve ihtilalci ideolojiler yayılır , milletin birlik ve dirliği bozulur , cenab-ı hakk'ın dergah-ı uluhiyyetine kulluk edasına vesile ve medar olan ibadet , islam , şeriat , millet , adet , hal , siyaset , hesab , kahr , galebe , istila , malik olmak , aziz olmak , itaat etme , vera , takva , masiyet ve ikrah ve hizmet , hüküm , kaza ve ihsan , bir şeyi adet eylemek , de'b , siret ve tarikat , tedbir ve tevhid , melik , mülk , birisini hoşlanmadığı şeye sevketmek , ıst: Allah ile kul ve kullar arasındaki münasebetleri tanzim eden nizam , (dyne) fiz: bir gramlık bir kütlenin hızını , saniyede bir santimetre artıran kuvvet ölçüsü

dîn ::: (a. i. c. : edyân) Allah'a inanma ve bağlanma.

dîn ::: (f. i.) 1) her Güneş ayının yirmi dördüncü günü. 2) kalemi muhafazaya me'mur sayılan melek.

din ::: diyanet, ilmek

DİN :::

Ceza, ivaz. * İman ve amel mevzuu olarak insanlara Cenab-ı Hak tarafından teklif olunan Hak ve hakikat kanunlarının hey'et-i mecmuasıdır. Din, kâinatın, dünyanın hayatın ve insanın yaratılış gayeleri ve var oluş şekillerini açıklıyarak, onları mânasızlıktan ve abesiyetten kurtarır. İnsanların cemiyet hayatında barış içinde ve kardeşçe yaşamalarını sağlar, hakiki saadete ulaştırır. Dinin zayıfladığı cemiyetlerde ırkçılık ve ihtilâlci ideolojiler yayılır. Milletin birlik ve dirliği bozulur. * Cenab-ı Hakk'ın