Çağdaş Sözlük

düstur ~ دستور

Redhouse Sözlüğü - düstur ~ دستور maddesi. Sayfa: 903 - Sira: 20

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü düstur - دستور ingilizce anlamı, دستور - düstur osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte دستور - düstur kelimesi nasıl geçiyor. düstur osmanlıca nasıl yazılır. düstur nedir, düstur ne demek arapca yazılışı.

دستور means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language دستور. دستور attoman turkish I mean, دستور What is the meaning of the word, what does it mean in turkish دستور, Ottoman Turkish English Dictionary

دستور ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ دستور تعني باللغة الإنجليزية. دستور ماذا يعني في اللغة العثمانية. دستور ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية دستور

دستور چه کلمات انگلیسی چیست؟ دستور به معنای انگلیسی. دستور چه در زبان عثمانی بود. دستور به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت دستور

düstur ~ دستور güncel sözlüklerde anlamı:

DüSTUR ::: f. Umumi kaide. Kanun, nizam. * Örnek, nümune * Üslub. İzin, müsaade. * Mu'teber ve mu'temed kimse. * Destur.

destur ::: (f. i.) : 1) izin, müsâade, ruhsat. 2) zerdüşt dîninin rûhânî başkanı. 3) izin verin geçelim, müsâade edin, kimse olmasın, açılın, savulun!. 4) müsâade et. 5) cin ve peri serinden kurtulmak için söylenen bir söz. 6) kanun, türe.

düstûr ::: (a. i. o. : desâtîr) : 1) kanun, kaide, kural. 2) vezir; müşür. 3) büyük defter. 4) esaslı kaide. 5) devlet kanunlarını içine alan kitap.

düstûr-i mükerrem ::: (kanun, nizam üzere hareket eden) vezir; sadrâzamlarla vezirlere tazim makamında verilen unvan.

düstûr-ül-amel ::: gereği gibi uygulanacak olan kanun.

düstûr-ül-edviye ::: kodeks, fr. codex.

düstur ::: ilke, kural.

Düstur :::


  1. Genel kural.

  2. Yasaları içine alan kitap.

düstûr ::: kural , prensip

düstur ::: umumi kaide

destûr ::: izin , zerdüşt rahibi

destûr ::: ‬izin

destûr ::: zerdüşt rahibi

destûr ::: uzak dur

destûr ::: izin ver

düstûr ::: ‬kural

düstûr ::: prensip

düstûr ::: kanun kitabı

destur ::: (f. i.) 1) izin, müsâade, ruhsat. 2) zerdüşt dîninin rûhânî başkanı. 3) izin verin geçelim, müsâade edin, kimse olmasın, açılın, savulun!. 4) müsâade et. 5) cin ve peri serinden kurtulmak için söylenen bir söz. 6) kanun, türe.

düstur ::: Genel kural, Yasaları içine alan kitap, kanun , tuzuk , yonetmelikler kulliyati

Düstûr ::: Kanun; kaide; yasa; devlet yasalarını içine alan kitap; genel kural; başyasa; yasalar dergisi

Düstur ::: Kaide, asıl kaide, hattı hareket kaidesi manalarında da kullanılmıştır ki hukuki hükümleri maksada uygun ve veciz surette ifade eden şekil.

Düstûr ::: Kanun; kaide; yasa; devlet yasalarını içine alan kitap; genel kural; başyasa; yasalar dergisi

düstur ::: kaide, şiar

düstur :::

düstûr - kanun; kaide; yasa; devlet yasalarını içine alan kitap; genel kural; başyasa; yasalar dergisi

DÜSTUR :::

f. Umumi kaide. Kanun, nizam. * Örnek, nümune * Üslub. İzin, müsaade. * Mu'teber ve mu'temed kimse. * Destur