Çağdaş Sözlük

destür ~ دستور

Redhouse Sözlüğü - destür ~ دستور maddesi. Sayfa: 903 - Sira: 17

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü destür - دستور ingilizce anlamı, دستور - destür osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte دستور - destür kelimesi nasıl geçiyor. destür osmanlıca nasıl yazılır. destür nedir, destür ne demek arapca yazılışı.

دستور means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language دستور. دستور attoman turkish I mean, دستور What is the meaning of the word, what does it mean in turkish دستور, Ottoman Turkish English Dictionary

دستور ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ دستور تعني باللغة الإنجليزية. دستور ماذا يعني في اللغة العثمانية. دستور ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية دستور

دستور چه کلمات انگلیسی چیست؟ دستور به معنای انگلیسی. دستور چه در زبان عثمانی بود. دستور به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت دستور

destür ~ دستور güncel sözlüklerde anlamı:

destur ::: (f. i.) : 1) izin, müsâade, ruhsat. 2) zerdüşt dîninin rûhânî başkanı. 3) izin verin geçelim, müsâade edin, kimse olmasın, açılın, savulun!. 4) müsâade et. 5) cin ve peri serinden kurtulmak için söylenen bir söz. 6) kanun, türe.

düstûr ::: (a. i. o. : desâtîr) : 1) kanun, kaide, kural. 2) vezir; müşür. 3) büyük defter. 4) esaslı kaide. 5) devlet kanunlarını içine alan kitap.

düstûr-i mükerrem ::: (kanun, nizam üzere hareket eden) vezir; sadrâzamlarla vezirlere tazim makamında verilen unvan.

düstûr-ül-amel ::: gereği gibi uygulanacak olan kanun.

düstûr-ül-edviye ::: kodeks, fr. codex.

düstûr ::: kural , prensip

düstur ::: umumi kaide

destûr ::: izin , zerdüşt rahibi

destûr ::: ‬izin

destûr ::: zerdüşt rahibi

destûr ::: uzak dur

destûr ::: izin ver

düstûr ::: ‬kural

düstûr ::: prensip

düstûr ::: kanun kitabı

destur ::: (f. i.) 1) izin, müsâade, ruhsat. 2) zerdüşt dîninin rûhânî başkanı. 3) izin verin geçelim, müsâade edin, kimse olmasın, açılın, savulun!. 4) müsâade et. 5) cin ve peri serinden kurtulmak için söylenen bir söz. 6) kanun, türe.