Çağdaş Sözlük

derhem ~ درهم

Redhouse Sözlüğü - derhem ~ درهم maddesi. Sayfa: 899 - Sira: 4

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü derhem - درهم ingilizce anlamı, درهم - derhem osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte درهم - derhem kelimesi nasıl geçiyor. derhem osmanlıca nasıl yazılır. derhem nedir, derhem ne demek arapca yazılışı.

درهم means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language درهم. درهم attoman turkish I mean, درهم What is the meaning of the word, what does it mean in turkish درهم, Ottoman Turkish English Dictionary

درهم ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ درهم تعني باللغة الإنجليزية. درهم ماذا يعني في اللغة العثمانية. درهم ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية درهم

درهم چه کلمات انگلیسی چیست؟ درهم به معنای انگلیسی. درهم چه در زبان عثمانی بود. درهم به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت درهم

derhem ~ درهم güncel sözlüklerde anlamı:

DERHEM ::: f. Karışık, karmakarışık. * Muztarib, sıkıntılı, ıztırab çeken. * İncinme.

derhem ::: (f. i.) : karışık, karmakarışık. 2) muztarip. 3) i. incinme.

dirhem ::: (derâhim) : 1) eski okkanın dörtyüzde biri. 2) gümüş para.

dirhem-i ceyyid ::: bozuk, karışık olmıyan dirhem [gümüş para].

dirhem-i hâlis ::: saf gümüşten ibaret olup başka bir mâden ile karışık olmıyan dirhem.

dirhem-i örfî ::: on altı kırattan ibaret dirhem.

dirhem-i râyic ::: gerek ceyyid ve gerek züyûf olsun, halk arasında alınıp verilen dirhem.

dirhem-i şer'î ::: on dört kırattan ibaret dirhem, [zekâtta, mehirde, diyette, nisâb-ı sirkatte muteber olan da bu dirhemdir].

dirhem ü dinar ::: gümüş ve altın para. 3) şerîate göre, orta boyda olan, 70 tane arpanın ağırlığı.

dirhem ::: 3 , 25 gram ağırlık , eski bir ölçü birimi , okkanın dörtyüzde biri olan eski ağırlık ölçüsü , gümüş para , üç gramlık ağırlık ölçüsü , (bak: direm)

derhem ::: karışık , karmakarışık , muztarib , sıkıntılı , ıztırab çeken , incinme

derhem ::: (f. i.) karışık, karmakarışık. 2) muztarip. 3) i. incinme.

DERHEM :::

f. Karışık, karmakarışık. * Muztarib, sıkıntılı, ıztırab çeken. * İncinme