der ~ در
Redhouse Sözlüğü - der ~ در maddesi. Sayfa: 892 - Sira: 28
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü der - در ingilizce anlamı, در - der osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte در - der kelimesi nasıl geçiyor. der osmanlıca nasıl yazılır. der nedir, der ne demek arapca yazılışı.
در means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language در. در attoman turkish I mean, در What is the meaning of the word, what does it mean in turkish در, Ottoman Turkish English Dictionary
در ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ در تعني باللغة الإنجليزية. در ماذا يعني في اللغة العثمانية. در ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية در
در چه کلمات انگلیسی چیست؟ در به معنای انگلیسی. در چه در زبان عثمانی بود. در به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت در
der ~ در güncel sözlüklerde anlamı:
der ::: (f. s.) : "yırtan, yaran, yırtıcı, delen" mânâlarına kelimeyi sıfatlaştırır. Ciger-der : ciğer delen. Perde-der : perde yırtıcı, edepsiz. Sâf-der : saf yaran, sıra yaran.
derr ::: (a. i.) : 1) kimse, kişi. 2) s. güzel iş, güzel eser. Li-llâhi derrühû : mükâfatını Allah versin!
dörr ::: (a. i.) : inci. dürr-i Aden : Aden incisi. dürr-i girân-mâye : kıymetli iri inci. dürr-i güftâr : söz incisi.
dürr-i hoş-âb ::: iyi inci.
dürr-i istifa ::: seçkinlik incisi (Hz. Muhammed (Aleyhisselam)).
dürr-i meknûn ::: mahfazalı parlak inci.
dürr-i nâb ::: parlak, beyaz inci.
dürr-i nâzım ::: dizilmiş inci.
dürr-i nâ-süfte ::: delinmemiş inci; mec. kızoğlan kız.
dürr-i nefîd ::: dizi itici, inci dizisi.
dürr-i sadef-nişîn ::: sedefinden çıkmamış inci.
dürr-i sirâb ::: iri inci.
dürr-i şah-vâr, - şeh-vâr ::: (pâdişâha lâyık) iri inci.
dürr-i yegâne ::: eşi bulunmıyan, tek inci.
dürr-i yek-dâne ::: iri taneli inci.
dürr-i yetim ::: sedefinde tek olarak çıkan iri, büyük inci. mec. Hz. Muhammed (Aleyhisselam), [Farsçası "dür" dür].
der ::: "içine, içinde" mânâsında ön ek.
Der :::
- bk. granülsüz endoplâzmik retikulum
dürr ::: inci
der ::: kapı
der ::: kapı
dürr ::: inci
der ::: (f. s.) yırtan, yaran, yırtıcı, delen
derr ::: (a. i.) 1) kimse, kişi. 2) s. güzel iş, güzel eser. Li-llâhi derrühû : mükâfatını Allah versin!