Çağdaş Sözlük

dad ~ داد

Redhouse Sözlüğü - dad ~ داد maddesi. Sayfa: 880 - Sira: 7

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü dad - داد ingilizce anlamı, داد - dad osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte داد - dad kelimesi nasıl geçiyor. dad osmanlıca nasıl yazılır. dad nedir, dad ne demek arapca yazılışı.

داد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language داد. داد attoman turkish I mean, داد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish داد, Ottoman Turkish English Dictionary

داد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ داد تعني باللغة الإنجليزية. داد ماذا يعني في اللغة العثمانية. داد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية داد

داد چه کلمات انگلیسی چیست؟ داد به معنای انگلیسی. داد چه در زبان عثمانی بود. داد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت داد

dad ~ داد güncel sözlüklerde anlamı:

DAD ::: Osmanlı alfabesinin onyedinci harfidir. * Ebced hesabında sekizyüz sayısına karşı gelir.

DaD ::: f. Adâlet. Hak, doğruluk. * İnsaf. * Vergi, ihsan, atiyye. * Ömür. * Sızlanma. (Adâletle dâd arasında fark vardır; adâlet, binefsihi adâlet edip zulmetmemektir. Dâd ise, başkasının zulmünü def ve izâle eylemektir. L.R.)

DAD ::: Doldurmak.

DAD ::: Oyun, lehv.

"); dâd ::: (f. i.) : 1) adalet, doğruluk, (bkz. : adi). 2) ihsan, vergi.

dâd-ı hakk ::: Allah vergisi. 3) veriş, satış.

dâd-i Hûda ::: Allah vergisi, Allah'ın ihsanı.

dâd ü dihiş ::: bağış.

dâd ü feryâd ::: feryâd, eyvah.

dâd ü sited ::: alışveriş. 4) sızlanma, yanıp yakılma, (bkz. : tazallüm). 5) feryâd, figan. 6) kısmet, nasip. 7) tuzlu balgam» denilen bir cilt hastalığı.

dad ::: (a. ha.) : Osmanlı alfabesinin on yedinci harfi olup"ebced" hesabında sekiz yüz sayısının karşılığıdır.

dâd ::: vergi, ihsan.

dâd ::: adalet , ihsan , vergi , doğruluk , hak , iyilik , verme , verdi

dâd ::: ‬adalet

dâd ::: iyilik

dâd ::: ihsan

dâd ::: ‬verme

dâd ::: verdi

dâd ::: vergi

dad ::: (a. ha.) Osmanlı alfabesinin on yedinci harfi olup

DAD :::

Doldurmak

DÂD :::

f. Adâlet. Hak, doğruluk. * İnsaf. * Vergi, ihsan, atiyye. * Ömür. * Sızlanma. (Adâletle dâd arasında fark vardır; adâlet, binefsihi adâlet edip zulmetmemektir. Dâd ise, başkasının zulmünü def ve izâle eylemektir. L.R