hayal ~ خيال
Redhouse Sözlüğü - hayal ~ خيال maddesi. Sayfa: 875 - Sira: 41
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hayal - خيال ingilizce anlamı, خيال - hayal osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte خيال - hayal kelimesi nasıl geçiyor. hayal osmanlıca nasıl yazılır. hayal nedir, hayal ne demek arapca yazılışı.
خيال means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language خيال. خيال attoman turkish I mean, خيال What is the meaning of the word, what does it mean in turkish خيال, Ottoman Turkish English Dictionary
خيال ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ خيال تعني باللغة الإنجليزية. خيال ماذا يعني في اللغة العثمانية. خيال ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية خيال
خيال چه کلمات انگلیسی چیست؟ خيال به معنای انگلیسی. خيال چه در زبان عثمانی بود. خيال به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت خيال
hayal ~ خيال güncel sözlüklerde anlamı:
HAYAL ::: (C.: Hayâlât) Zihnen tasarlanan şey. Hakikatı bilinmeyip akılla tasarlanan veya gölgeli görünen şey. * Asıl olmayan ve akıldan geçen fikir.
hayâl ::: (a. i. c. : hayâlât) : 1) insanın kafasında tasarlayıp canlandırdığı şey.
hayâl-i âşık-âne ::: âşıkcasına hayal.
hayâl-i beşer ::: insan hayâli.
hayâl-i hatâ ::: yanlış hayâli, yanlış bir şeyi tasarlama.
hayâl-i sefid ::: beyaz hayal.
hayâl-i teslim ::: teslim hayâli, teslim olmayı düşünme. 2) kuruntu. 3) karagöz oyunu. 4) gölgeli görünen şey.
hayyâl ::: (a. s. hayl'den.) : at yetiştiren, at terbiyecisi.
hayâl ::: insanın kafasında tasarladığı şey.
HAYaL ::: Bir cisme bakınca, bu cisim, beyindeki ortak his merkezinde duyulur. Bu cisim göz önünden çekilince, ortak his merkezi, onu hissedemez olur. Fakat, hayâle gelen etkisi uzun zaman kalır. Hayâl kuvveti olmasaydı, herkes birbirini unutur, kimse kimseyi tanımazdı. (Ali bin Emrullah)
Hayâl büyüklerin yolunda çok işe yarar. Hayâl olmasaydı hâl olmazdı, vehim olmasa fehim (anlayış) olmazdı. (Seyyid Fehim)
Karşımdaki hayâlin biraz daha kal diyor,
Kalbini benim gibi, bu sevdâya sal diyor,
Öp elimi hasretle ve duâmı al diyor,
En derin sevgilerle, azîz yâra el vedâ
(M. Sıddîk bin Saîd)
Hayal :::
- Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, imge, hülya
Örnek: Mustafa Kemal hayallerin değil, hakikatlerin adamı idi. F. R. Atay - Belli belirsiz görülen şey, gölge.
- Görüntü.
- İmge.
- Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun
Örnek: Hayal, yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış. A. Ş. Hisar
hayal ::: zihnen tasarlanan şey , hakikatı bilinmeyip akılla tasarlanan veya gölgeli görünen şey , asıl olmayan ve akıldan geçen fikir
hayâl ::: hayal , düş
hayâl ::: hayal
hayâl ::: düş
hayyâl ::: (a. s. hayl'den.) at yetiştiren, at terbiyecisi.
hayal ::: düş, görüntü, rüya, serap
HAYAL :::