Çağdaş Sözlük

halif ~ خالف

Redhouse Sözlüğü - halif ~ خالف maddesi. Sayfa: 825 - Sira: 3

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü halif - خالف ingilizce anlamı, خالف - halif osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte خالف - halif kelimesi nasıl geçiyor. halif osmanlıca nasıl yazılır. halif nedir, halif ne demek arapca yazılışı.

خالف means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language خالف. خالف attoman turkish I mean, خالف What is the meaning of the word, what does it mean in turkish خالف, Ottoman Turkish English Dictionary

خالف ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ خالف تعني باللغة الإنجليزية. خالف ماذا يعني في اللغة العثمانية. خالف ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية خالف

خالف چه کلمات انگلیسی چیست؟ خالف به معنای انگلیسی. خالف چه در زبان عثمانی بود. خالف به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت خالف

halif ~ خالف güncel sözlüklerde anlamı:

HALiF ::: Yemin etmek.

HALiF ::: Yemin ederek sözleşenlerden herbirisi.

HALiF ::: (Half. den) Yemin eden.

HALiF ::: İki dağ arasındaki yol. * Eski elbise. * Arkadan gelen. So adan gelen. Birinin yerine geçen.

hâlif ::: (a. s.) : yemin eden, andiçen.

hâlif ::: (a. s.) : 1) peşten gelen 2) birinin yerine geçen.- 3) çürümüş, bozulmuş, [müen. "hâlife"].

halîf ::: (a. s.) : yemin ederek, birbiriyle sözleşen adamlardan herbiri.

halîf ::: (a. s. c. : hulefâ') : arkadan gelen, sonradan gelen; birinin yerine geçen.

hâlif ::: yeminli, sözleşen.

hâlif ::: müttefik , yemin etmek , yemin ederek sözleşenlerden herbirisi , (half , den) yemin eden , iki dağ arasındaki yol , eski elbise , arkadan gelen , sonradan gelen , birinin yerine geçen , yeminli , sözleşen

hâlif ::: (a. s.) yemin eden, andiçen.

hâlif ::: (a. s.) 1) peşten gelen 2) birinin yerine geçen.- 3) çürümüş, bozulmuş, [müen.

halîf ::: (a. s.) yemin ederek, birbiriyle sözleşen adamlardan herbiri.

halîf ::: (a. s. c. : hulefâ') arkadan gelen, sonradan gelen; birinin yerine geçen.

HALİF :::

İki dağ arasındaki yol. * Eski elbise. * Arkadan gelen. Sonradan gelen. Birinin yerine geçen