Çağdaş Sözlük

halk ~ حلق

Redhouse Sözlüğü - halk ~ حلق maddesi. Sayfa: 800 - Sira: 33

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü halk - حلق ingilizce anlamı, حلق - halk osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حلق - halk kelimesi nasıl geçiyor. halk osmanlıca nasıl yazılır. halk nedir, halk ne demek arapca yazılışı.

حلق means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حلق. حلق attoman turkish I mean, حلق What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حلق, Ottoman Turkish English Dictionary

حلق ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حلق تعني باللغة الإنجليزية. حلق ماذا يعني في اللغة العثمانية. حلق ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حلق

حلق چه کلمات انگلیسی چیست؟ حلق به معنای انگلیسی. حلق چه در زبان عثمانی بود. حلق به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حلق

halk ~ حلق güncel sözlüklerde anlamı:

HALK ::: Boğaz. * Tıraş etmek.

HALK ::: İnsan topluluğu. İnsanlar. * Yaratmak. İcad. Örneği ve benzeri olmayan bir şeyi yaratmak, ibdâ' eylemek. * Bir şeyi yumuşatıp düzleştirmek. (Bak: İnşa, İbda')(Sivrisineğin gözünü halkeden, güneşi dahi O halketmiştir. M.)(Kâinatı elinde tutamayan, zerreyi halkedemez. M.)(Hem semâvat ve arzı halkeden, semâvat ve arzın meyvesi olan insanın hayat ve memâtından âciz kalır mı? S.)

halk ::: (a. i) : 1) yaratma, yaratılma.

halk-ı dü cihan ::: (iki cihanın halkı) : ölülerle diriler. 2) îcat. 3) insanlar. 4) insanlardan bir bölük.

halk ::: (a. i.) : 1) boğaz, (bkz. : hulkum). Hurûf-i halk : leng. boğaz harfleri, [ha, hı, ayn, gayn, ne] gibi. 2) tıraş etme.

halk ::: insan topluluğu.

halk ::: yaratma.

HALK ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruyor ki:

Biz insanı en güzel biçimde halk ettik. (Tîn sûresi: 4)

O (Allahü teâlâ), hanginizin daha güzel amel (ve hareket) edeceğini (hakkınızda) imtihan etmek için ölümü ve hayâtı halk edendir. (Mülk sûresi: 2)

Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden halk ettik. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabîlelere ayırdık... (Hucurât sûresi: 13)

Biz inanıyoruz ki, Allahü teâlâ sonsuz kudret (güç, kuvvet) sâhibidir. Yedi kat yerleri ve gökleri halk etmesi ile bir karıncayı halk etmesi O'na göre aynıdır. Allahü teâlânın halk etmesi mümkün olmayan hiçbir şey yoktur. (Harputlu İshâk Efendi)

Allahü teâlâ her şeyi bir sebeb ile halk etmektedir. Âdet-i İlâhiyyesi böyledir. (Muhammed Hâdimî)

2. Mahluk, yaratılmış, insan topluluğu.

Halkı dara düşürmek, sıkıştırmak ve incitmek haramdır. (İmâm-ı Rabbânî)

Halk ile konuşmalar yumuşak ve tatlı olmalıdır. Hiç kimseye sertlik göstermemelidir. Halka hizmet, zikr (Allahü teâlâyı anmak ile meşgul olmak)den efdâldir (daha fazîletlidir, daha sevaptır). (İmâm-ı Rabbânî)

HALK ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyuruyor ki:

Biz insanı en güzel biçimde halk ettik. (Tîn sûresi: 4)

O (Allahü teâlâ), hanginizin daha güzel amel (ve hareket) edeceğini (hakkınızda) imtihan etmek için ölümü ve hayâtı halk edendir. (Mülk sûresi: 2)

Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden halk ettik. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabîlelere ayırdık... (Hucurât sûresi: 13)

Biz inanıyoruz ki, Allahü teâlâ sonsuz kudret (güç, kuvvet) sâhibidir. Yedi kat yerleri ve gökleri halk etmesi ile bir karıncayı halk etmesi O'na göre aynıdır. Allahü teâlânın halk etmesi mümkün olmayan hiçbir şey yoktur. (Harputlu İshâk Efendi)

Allahü teâlâ her şeyi bir sebeb ile halk etmektedir. Âdet-i İlâhiyyesi böyledir. (Muhammed Hâdimî)

2. Mahluk, yaratılmış, insan topluluğu.

Halkı dara düşürmek, sıkıştırmak ve incitmek haramdır. (İmâm-ı Rabbânî)

Halk ile konuşmalar yumuşak ve tatlı olmalıdır. Hiç kimseye sertlik göstermemelidir. Halka hizmet, zikr (Allahü teâlâyı anmak ile meşgul olmak)den efdâldir (daha fazîletlidir, daha sevaptır). (İmâm-ı Rabbânî)

Halk :::


  1. Aynı ülkede yaşayan, aynı uyrukta olan insan topluluğu.

  2. Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu.

  3. Bir ülke içerisinde yaşayan değişik soylardan insan topluluklarının her biri.

  4. Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü
    Örnek: Bütün köy halkı orada idi. Ö. Seyfettin

  5. Yöneticilere göre bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu
    Örnek: Bilmiyorlar ki halk, halkın diliyle konuşan sanatkârla birliktir. O. V. Kanık

  6. Aydınların dışında kalan topluluk.

  7. Yaratma.

  8. Belli bir ülkede yaşayan, kan birliği taşıyan, aynı dili konuşan, benzer yaşama alışkanlıklarını sürdüren, ortak bir tarihi olan insanların oluşturdukları büyük birlik (Halk terimi aynı zamanda; birbirlerinden dil ve köken bakımından ayrı olan, ama ortak bir devlet yönetimiyle birleşmiş bulunan ahali için de kullanılır. Daha geniş anlamda, bir ulusun belli bir çevresi içinde yaşayan bölümü de bu terimle karşılanır: Anadoluhalkı gibi).

halk ::: yaratma , yaratmak , yaratılma , boğaz , insan topluluğu

halk ::: ‬boğaz

halk ::: ‬yaratma

halk ::: yaratılma

halk ::: halk

halk ::: (a. i.) 1) boğaz, (bkz. : hulkum). Hurûf-i halk : leng. boğaz harfleri, [ha, hı, ayn, gayn, ne] gibi. 2) tıraş etme.

halk ::: ahali, el, kamu

HALK :::

Boğaz. * Tıraş etmek