hicab ~ حجاب
Redhouse Sözlüğü - hicab ~ حجاب maddesi. Sayfa: 764 - Sira: 4
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hicab - حجاب ingilizce anlamı, حجاب - hicab osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حجاب - hicab kelimesi nasıl geçiyor. hicab osmanlıca nasıl yazılır. hicab nedir, hicab ne demek arapca yazılışı.
حجاب means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حجاب. حجاب attoman turkish I mean, حجاب What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حجاب, Ottoman Turkish English Dictionary
حجاب ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حجاب تعني باللغة الإنجليزية. حجاب ماذا يعني في اللغة العثمانية. حجاب ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حجاب
حجاب چه کلمات انگلیسی چیست؟ حجاب به معنای انگلیسی. حجاب چه در زبان عثمانی بود. حجاب به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حجاب
hicab ~ حجاب güncel sözlüklerde anlamı:
HiCAB ::: Perde. Örtü. Hâil. * Utanma. Kendini kusurlu bilip insanlar arasından çekilmek. * Men'etmek. * Allah ile kul arasındaki perde. * Setretmek. Gizlemek.
Hicâb ::: (a. i. c. : hücüb) : 1) utanma, sıkılma. 2) perde, (bkz. : hâil).
hicâb-ı ebr ::: bulut perdesi.
hicâb-ı çihre ::: yüz örtüsü.
hicâb-ı haciz ::: anat. hicâb-ı sadr da denilen, göğüs ile karnı ayıran ince ve geniş zar, fr. diaphragme.
hicâb-ı kalb ::: anat. kalbin boşluğunu hücrelere taksîm eden zarlardan her biri.
hicâb-ı meşîmî ::: anat. rahimde cenîni (küçük çocuğu) saran zar.
h'câb-ı müstabtın ::: anat. plevra.
hicâb-ül-cevf, hicâb-ül-kebed ::: anat. diyafram.
"); hüccâb ::: (a. i. hâcib'in c) : 1) kapıcılar. 2 .perdeciler.
hicâb ::: perde, utanma.
HiCaB ::: Setr-i avret denilince, her ne kadar kadınların hicâbı anlaşılıyorsa da, kelime, mânâ ve mefhum olarak erkek ve kadınların örtmeleri gereken yerlerini örtünmelerini içine almaktadır. (Muhammed Mensûr ez-Zemân)
HiCaB ::: Setr-i avret denilince, her ne kadar kadınların hicâbı anlaşılıyorsa da, kelime, mânâ ve mefhum olarak erkek ve kadınların örtmeleri gereken yerlerini örtünmelerini içine almaktadır. (Muhammed Mensûr ez-Zemân)
hicâb ::: utanma , perde , sıkılma , hail
hicâb ::: perde
hicâb ::: utanma
hüccâb ::: (a. i. hâcib'in c) 1) kapıcılar. 2 .perdeciler.
HİCAB :::