cami ~ جامع
Redhouse Sözlüğü - cami ~ جامع maddesi. Sayfa: 636 - Sira: 26
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü cami - جامع ingilizce anlamı, جامع - cami osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte جامع - cami kelimesi nasıl geçiyor. cami osmanlıca nasıl yazılır. cami nedir, cami ne demek arapca yazılışı.
جامع means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language جامع. جامع attoman turkish I mean, جامع What is the meaning of the word, what does it mean in turkish جامع, Ottoman Turkish English Dictionary
جامع ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ جامع تعني باللغة الإنجليزية. جامع ماذا يعني في اللغة العثمانية. جامع ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية جامع
جامع چه کلمات انگلیسی چیست؟ جامع به معنای انگلیسی. جامع چه در زبان عثمانی بود. جامع به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت جامع
cami ~ جامع güncel sözlüklerde anlamı:
CAMi ::: (Molla Camî) Hi: 817-898 Büyük bir İslâm müellifidir. Asıl adı: Abdurrahman'dır. Yüze yakın eser vermiştir.
CAMi ::: İslâm mâbedi. İbadet yeri olan bina. * Cem'edici, toplayıcı, içine alan. * Cem'etmiş, toplamış bulunan, hâvi ve muhit olan. * Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtu Vesselâm bütün evvel ve âhir güzel isim ve ahlâkı kendisinde cem'ettiğinden dolayı ona verilen bir isimdir. * Ehl-i Hadis ıstılahınca da; Buhâri Hadis kitabları gibi, babların sekizini birden cem' eden büyük hadis kitablarına da Câmi denir veya Sünen ismi verilir.
Câmî ::: (f. h. i.) : İran'ın XV. Asırda yetişmiş büyük mutasavvıf, mütefekkir ve âlim şâiri, Fatih'le muhabere etmiştir. Asıl adı Abdur-rahman'dtr. Birçok manzum ve mensur eserleri vardır. Bizde Câmî adiyle şöhret bulan eseri Arap nahvine âit Kâfiye'nin şerhi olup vaktiyle medreselerde okutulurdu.
cami' ::: (a. i. cem'den. c. : cevâmi') : içinde namaz kılınan ibâdet yeri; içinde cuma (namazı kılınan mescit).
cami' ::: (a. s. cem'den.) : 1) cemeden, der!iyen, toplıyan. 2) içine alan, içinde bulunduran.
câmi-i Kur'ân ::: (Kur'ân derliyen) : Halîfe Osman.
câmi'-ül-Fürs ::: XV-XVI. yüz yıllan arasında yaşadığı sanılan Inegöllü Mustafa bin Mehmed bin Yûsuf'un Farsça'dan Türkçe'ye çevirdiği lügat kitabı.
câmi'-ül-hurûf ::: kitap yazan.
câmi'-ül-kelim ::: beyân tâbirlerindendir. Lafzı az, mânâsı çok sez. (bkz. : teşbih, istiare).
câmi'-ül-mahâsin ::: güzel vasıflar bulunan.
Câmî ::: büyük bir âlim ve yazarı.
câmi ::: toplayan.
Cami :::
- Müslümanların namaz kılmak için toplandıkları yer.
- Toplayan, bir araya getiren, bir arada bulunduran
Örnek: Umumi kütüphane, ilmin, edebiyatın her şubesine ait kitapları cami olmak lazım gelir. Z. Gökalp - (Mimarlık) Müslümanların içinde toplanıp tapındıkları yapı. Esascami ve avlu gibi iki bölümü vardır. Esascami, mihrap, mimber, vaiz kürsüsü ve dikdörtgen oylumun üzerini örten kubbe ve yan kubbelerden meydana gelir. Minareler esascamiin dış duvarlarına ya da içavlu duvarlarına bağlanmıştır. Soncemaat yeri esascaminin giriş kapısı olan yüzünde (batı yüzünde) bulunur.
câmi' ::: toplayan , cami
câmi ::: içine alan , toplayan
câmî ::: büyük bir alim ve yazarı , (molla cami) hi: 817-898 büyük bir islam müellifidir , asıl adı: abdurrahman'dır , yüze yakın eser vermiştir
câmi’ ::: toplayan
câmi’ ::: cami
Câmî ::: (f. h. i.) İran'ın XV. Asırda yetişmiş büyük mutasavvıf, mütefekkir ve âlim şâiri, Fatih'le muhabere etmiştir. Asıl adı Abdur-rahman'dtr. Birçok manzum ve mensur eserleri vardır. Bizde Câmî adiyle şöhret bulan eseri Arap nahvine âit Kâfiye'nin şerhi olup vaktiyle medreselerde okutulurdu.
Câmi ::: Cem eden;
Câmi ::: Cem eden;
cami ::: mescit
câmi :::
CAMÎ :::
CAMİ :::