Çağdaş Sözlük

tenasüh ~ تناصح

Redhouse Sözlüğü - tenasüh ~ تناصح maddesi. Sayfa: 596 - Sira: 16

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tenasüh - تناصح ingilizce anlamı, تناصح - tenasüh osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تناصح - tenasüh kelimesi nasıl geçiyor. tenasüh osmanlıca nasıl yazılır. tenasüh nedir, tenasüh ne demek arapca yazılışı.

تناصح means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تناصح. تناصح attoman turkish I mean, تناصح What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تناصح, Ottoman Turkish English Dictionary

تناصح ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تناصح تعني باللغة الإنجليزية. تناصح ماذا يعني في اللغة العثمانية. تناصح ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تناصح

تناصح چه کلمات انگلیسی چیست؟ تناصح به معنای انگلیسی. تناصح چه در زبان عثمانی بود. تناصح به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تناصح

tenasüh ~ تناصح güncel sözlüklerde anlamı:

TENASüH ::: İslâmdan hariç olan batıl bir fırkaya göre, ruhun bir bedenden başka birinin bedenine intikâl eder diye olan batıl inanışları. * Miras sahibinin ölümü ile malının vârisine geçmesi. (Bak: Mumya)

tenasüh ::: (a. i. nesh'den) : 1) fels. *ruh göçümü, ruh sıçraması, ruhun bir cisimden ötekine, bâzan da insandan hayvana ve hayvandan insana geçmesi inancı, fr. metempsycose. 2) fık. mirasçının, mirastan önce ölütniyle miras malın onun mirasçılarına kalması.

tenâsüh ::: ruhun bedenden bedene geçmesi, sapık bir inanç.

TENaSüH ::: Tenâsüh, îmânı giderir, Tenâsüh vardır diyen, İslâm dînine inanmamış olur. Yâni müslümanlıktan çıkar. Rûhların, cisim şekil alarak iş görmelerini, bâzı kimseler tenâsüh sanmıştır. Hâşâ ve kellâ (aslâ), hiç tenâsüh değildir. Yâni ruhlar, başka bir bedene girmemiştir. Bu hâl, birçok câhillerin ayaklarının kaymasına sebeb olmuştur. (İmâm-ı Rabbânî)

Derezîlerin (Fâtımî hükümdârı Hâkim biemrillah'ın ilâh olduğuna ve onun vezîri Hamza'nın imâmlığına yâni peygamberliğine inananların) îmânları bozuktur. Tenâsühe inanırlar. Şaraba ve zinâya helâl derler. Öldükten sonra dirilmeye, namaza, oruca ve hacca inanmazlar. (İbn-i Âbidîn)

Şeytanlar, diri insanın içine de girer. İnsanın his ve hareket sinirlerine de te'sir eder, hareket ve ses hâsıl ederler. İnsanın bundan haberi olmaz. Vaktiyle Roma'da ve Peşte'de, son zamanlarda Adana'da konuşan çocuk ve hastalar görülmüştür. Bunları konuşturan cin, uzak memleketlerdeki veya eski zamanlardaki şeyleri söylediklerinden, bâzı kimseler bu çocukların iki rûhlu olduğunu veya başka insanın rûhunu taşıdığını yâni tenâsüh sanmıştır. Böyle zannetmenin yanlış olduğunu dînimiz açıkça bildirmektedir. Cinler putun yâni heykelin içine girip de konuşurlardı. Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem dünyâyı teşrîf ettiği, İslâmiyet'in başladığı, birçok putlardan işitilmişti. Bu sözleri duyup, çok kimsenin müslüman olduğu Mir'ât-ı Mekke târih kitâbında yazılıdır. Abdülhakîm Arvâsî)

Tenasüh :::


  1. Ruh göçü.

tenâsüh ::: ruhun bedenler arası göçü

tenâsüh ::: ‬ruhun bedenler arası göçü

tenasüh ::: (a. i. nesh'den) 1) fels. *ruh göçümü, ruh sıçraması, ruhun bir cisimden ötekine, bâzan da insandan hayvana ve hayvandan insana geçmesi inancı, fr. metempsycose. 2) fık. mirasçının, mirastan önce ölütniyle miras malın onun mirasçılarına kalması.

TENASÜH :::

İslâmdan hariç olan batıl bir fırkaya göre, ruhun bir bedenden başka birinin bedenine intikâl eder diye olan batıl inanışları. * Miras sahibinin ölümü ile malının vârisine geçmesi. (Bak: Mumya