tenasüb ~ تناسب
Redhouse Sözlüğü - tenasüb ~ تناسب maddesi. Sayfa: 596 - Sira: 9
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tenasüb - تناسب ingilizce anlamı, تناسب - tenasüb osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تناسب - tenasüb kelimesi nasıl geçiyor. tenasüb osmanlıca nasıl yazılır. tenasüb nedir, tenasüb ne demek arapca yazılışı.
تناسب means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تناسب. تناسب attoman turkish I mean, تناسب What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تناسب, Ottoman Turkish English Dictionary
تناسب ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تناسب تعني باللغة الإنجليزية. تناسب ماذا يعني في اللغة العثمانية. تناسب ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تناسب
تناسب چه کلمات انگلیسی چیست؟ تناسب به معنای انگلیسی. تناسب چه در زبان عثمانی بود. تناسب به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تناسب
tenasüb ~ تناسب güncel sözlüklerde anlamı:
TENASüB ::: Uygunluk, uyma, tutma. Yakınlaşma. * Nisbet, kıyas. * İki adet birbirine nisbet edilerek yapılan hesap usulü. * Edb: Mânaca birbirine uygun kelimeleri bir arada söze güzellik vermek maksadı ile zikretmek.
tenâsüb ::: (a. i. nisbet'den) : uyma, uygunluk; birbirini tutma; yakışma; mat. * orantı, fr. proportion. İyrtâtn-ı tenâsüb : ed. birçok mânâsı olan bir sözün bir mânâsiyle diğer bir kelimenin mânâsı arasında münâsebet bulunması. [Meselâ Nâbî'nin : "pek uçurma bildiğim kuştur benim ey bâğbân * bülbülün gülzâr-ı âlemde hezâ-rın görmüşüz" beytinde : "uçurma" ile "kus" ve "bülbül" ile "hezâr" kelimelerinin bir arada bulundurulması gibi]
tenâsüb ::: uygunluk.
Tenasüb ::: Divan edebiyatında anlamları arasında bağlantı bulunan sözcüklerin aynı ifadede kullanılmasıyla yapılan edebi sanat. Örnek:
Asîb rûzigârı gülistân-ı dehre
Sen serv-i gül-izârı hevâdar olan bilür
Bakî
Tenasüb, ilham ve tezat sanatlarıyla da birlikte kullanılır. Bu yönüyle de ikiye ayrılır:
İlham-ı tenasüb: İlham ve tenasüb sanatlarının birlikte kullanılmasıyla yapılır. İki anlamı olan bir sözcüğün, dize ya da beyit içinde belirtilmemiş anlamıyla diğer bazı sözcüklerin arasında anlam bakımından bağlantı kurularak yapılır. Örnek:
Ne güzel vâkıadır bu ki asup can gözünü
Hâb-ı gaflette geçen ömrümü rüyâ gördüm
Zatî
(Can gözünü açıp gaflet uykusunda geçen ömrümün bir rüya olduğunu görüp anlamam ne güzel bir olaydır. Rüya, düş kelimelerinin kastedilmeyen ikinci anlamının hâb ve rüya sözcükleriyle ilişkisi vardır.)
İlham-ı tezad: İlham ve tezat sanatları birlikte kullanılır. İki anlamı olan bir sözcüğün dize ya da beyit içinde belirtilmemiş anlamıyla anlamlı bir sözcük arasında ilişki kurmak şeklinde yapılır. Belirtilmeyen anlam cinas yoluyla sağlanır. Örnek:
Serverlik ister isen üftâdelik şiâr et
Kim düşmeden ayağa çıkmadı başa bâde
Fuzulî
(Burada ayak önce kadeh sonra gerçek ayak anlamlarıyla kastediliyor. Fuzulî beyitte sözcüğün vurgulamadığı ayak anlamı ile baş sözcüğü arasında tezat yapıyor.)
tenâsüb ::: uygunluk , uyma , orantı
tenâsüb ::: uygunluk
tenâsüb ::: orantı
tenâsüb ::: (a. i. nisbet'den) uyma, uygunluk; birbirini tutma; yakışma; mat. * orantı, fr. proportion. İyrtâtn-ı tenâsüb : ed. birçok mânâsı olan bir sözün bir mânâsiyle diğer bir kelimenin mânâsı arasında münâsebet bulunması. [Meselâ Nâbî'nin :
TENASÜB :::