Çağdaş Sözlük

takvim ~ تقويم

Redhouse Sözlüğü - takvim ~ تقويم maddesi. Sayfa: 579 - Sira: 23

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü takvim - تقويم ingilizce anlamı, تقويم - takvim osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تقويم - takvim kelimesi nasıl geçiyor. takvim osmanlıca nasıl yazılır. takvim nedir, takvim ne demek arapca yazılışı.

تقويم means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تقويم. تقويم attoman turkish I mean, تقويم What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تقويم, Ottoman Turkish English Dictionary

تقويم ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تقويم تعني باللغة الإنجليزية. تقويم ماذا يعني في اللغة العثمانية. تقويم ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تقويم

تقويم چه کلمات انگلیسی چیست؟ تقويم به معنای انگلیسی. تقويم چه در زبان عثمانی بود. تقويم به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تقويم

takvim ~ تقويم güncel sözlüklerde anlamı:

TAKViM ::: Düzeltme. Doğrultma. Kıvamına koyma. Eğriyi doğru tutma. * Ta'dil etme. * Bir şeye kıymet tâyin eylemek. * Her gün güneşin doğuşu, batışı, ay ahkâmı ve süresi kaydedilmiş olan defter. * Günlük olaylardan bahseden gazete.

takvim ::: (a. kavm, kıyâm'dan. c. : takavîm) : 1) eğriyi doğrultma, eğri doğrultulma; düzeltme, kesme, yoluna koyma, biçime koyma, (bkz. : tanzim, tertîb). 2) takvim.

Ahsen-i takvim ::: en güzel nizam, tertip, şekil ve suret; mee. insan.

takvim-i arabî ::: Hicret'den 17 sene sonra görülen lüzum üzerine Hz. Ömer tarafından kamer senesi esas ve hicret târihi başlangıç sayılmak suretiyle tertiplenen takvim.

takvim-i bahrî ::: "deniz takvîmi" : Güneş'in, Ay'ın sabit ve gezeğenlerin; arz, tûl, meyi ve doğuşlarını ve diğer felekî mes'eleleri halle yardımı olan cetveller bulunan takvim.

takvîm-i celâli ::: Hicrî 468 yılında-başlangıcı nevruz olmak üzere-Melikşâh-i Selçûkî devrinde hazırlanan takvim.

takvim- efrencî ::: (efrencî takvim) : Papa XIII. Gregorius tarafından 1582 de tashih edilip, şimdiye kadar- umumiyetle- kullanılmakta olan ve 1926 dan beri de Türkiye'de kullanılan takvim.

takvîm-i rûmî ::: (rûmî takvim) : Milâttan 46 sene önce Julius Caesar tarafından tesis edilen takvim.

takvîm-i vakayi' ::: Osmanlı Devleti'nin ilk resmî gazetesi.

takvîm-ü-l-büldân ::: (şehirlerin takvîmi) : şehirlerin adlarından ve kuruluşlarından bahseden meşhur Arapça eser.

takvim ::: düzeltme, şekillendirme.

TAKViM ::: Ramazân-ı şerîfin birinci gününü anlamakta takvimlere güvenilmemelidir. Çünkü oruç, gökte yeni ayı görmekle olur. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem; "Hilâli görünce oruca başlayınız!" buyurdu. Hâlbuki hilâlin doğması, görmekle değil, hesabladır ve hesap sahîh (doğru) olup, hilâl hesâbın bildirdiği gece doğar. Fakat, o gece görülmeyip, bir gece sonra görülebilir ve oruca, hilâlin doğduğu gece değil, görüldüğü gece başlamak lâzımdır. Çünkü dînimiz böyle emir buyurmuştur. (İbn-i Âbidîn)

Gökte, Ramazân-ı şerîf hilâlini aramak, bir ibâdettir. Ramazân-ı şerîfin başlangıcını önceden haber vermek, İslâmiyet'i bilmemek alâmetidir. Kurban bayramının birinci günü de, Zilhicce ayının hilâlini görmekle anlaşılır. Zilhicce ayının dokuzuncu Arefe günü, hesâbla, takvîmle anlaşılan gün veya bundan bir gün sonra olur. Bundan bir gün önce olamaz. (M. Sıddîk Gümüş)

Namazın sahîh olması için, vakti girdikten sonra kılınması ve vaktinde kılındığını bilmek şarttır. Vaktin girdiğinde şüpheli olarak kılıp, sonra vaktinde kılmış olduğunu anlarsa, bu namazı sahîh olmaz. Vaktin bilinmesi vakitleri bilen âdil bir müslümanın okuduğu ezânı işitmekle olur. Ezânı okuyan âdil değil ise (veya âdil müslümanın hazırladığı takvîm yoksa) kendisi vaktin girdiğini araştırıp, kuvvetli zan edince kılmalıdır. (İbn-i Âbidîn)

Takvim :::


  1. Zamanı yıllara, aylara ve günlere ayıran yöntem.

  2. Bir yılın günlerini, aylarını, sayılı günlerini gösteren, değişik biçimlerde yapılmış çizelge veya defter
    Örnek: Takvimi iki gündür koparmadım. A. İlhan

  3. Yapılacak bir işin türlü evrelerini zamana bağlı olarak gösteren program.

  4. Zaman akışını, gökbilim açısından, gün, hafta, ay ve yıl olmak üzere aralıklara ayıran, bunları belirleyip saptayan düzen.T. :takvim

takvîm ::: kıvam , biçim verme

takvim ::: düzeltme

takvim ::: dallık, gündizme

TAKVİM :::

Düzeltme. Doğrultma. Kıvamına koyma. Eğriyi doğru tutma. * Ta'dil etme. * Bir şeye kıymet tâyin eylemek. * Her gün güneşin doğuşu, batışı, ay ahkâmı ve süresi kaydedilmiş olan defter. * Günlük olaylardan bahseden gazete