Çağdaş Sözlük

tecrid ~ تجريد

Redhouse Sözlüğü - tecrid ~ تجريد maddesi. Sayfa: 498 - Sira: 8

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü tecrid - تجريد ingilizce anlamı, تجريد - tecrid osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte تجريد - tecrid kelimesi nasıl geçiyor. tecrid osmanlıca nasıl yazılır. tecrid nedir, tecrid ne demek arapca yazılışı.

تجريد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language تجريد. تجريد attoman turkish I mean, تجريد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish تجريد, Ottoman Turkish English Dictionary

تجريد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ تجريد تعني باللغة الإنجليزية. تجريد ماذا يعني في اللغة العثمانية. تجريد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية تجريد

تجريد چه کلمات انگلیسی چیست؟ تجريد به معنای انگلیسی. تجريد چه در زبان عثمانی بود. تجريد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت تجريد

tecrid ~ تجريد güncel sözlüklerde anlamı:

TECRiD ::: Açıkta bırakmak. * Yalnız başına bırakmak. Tek başına hapsetmek. * Dünya alâkalarını kalpten çıkarıp Allah'a (C.C.) yönelmek. * Edb: Bir şairin kendini mücerred bir şahıs, yâni ayrı bir adam farzederek ona hitabetmesi. * Soyma, soyulma.

tecrîd ::: (a. i. c. : tecrîdât) : 1) soyma, soyulma. 2) ayırma, bir tarafta tutma. a. tas. her şeyden el ayak çekip Allah'a yönelme. Ehl-i tecrîd (dünyâsından geçmiş olan) dervişler. 4) fels. soyutlama, fr. abstraction. 5) fiz * yalıtma, fr. isolation. 6) ed. bir şâirin kendini mücerred bir şahıs, yânî ayrı bir adam farzederek ona h i tabetmesi, (bkz. : hitâb).

tecrîd ::: soyutlama, yalnız bırakma.

tecrid ::: soyutlama , soyma

tecrîd ::: soyutlama

tecrîd ::: ‬soyutlama

tecrîd ::: (a. i. c. : tecrîdât) 1) soyma, soyulma. 2) ayırma, bir tarafta tutma. a. tas. her şeyden el ayak çekip Allah'a yönelme. Ehl-i tecrîd (dünyâsından geçmiş olan) dervişler. 4) fels. soyutlama, fr. abstraction. 5) fiz * yalıtma, fr. isolation. 6) ed. bir şâirin kendini mücerred bir şahıs, yânî ayrı bir adam farzederek ona h i tabetmesi, (bkz. : hitâb).

TECRİD :::

Açıkta bırakmak. * Yalnız başına bırakmak. Tek başına hapsetmek. * Dünya alâkalarını kalpten çıkarıp Allah'a (C.C.) yönelmek. * Edb: Bir şairin kendini mücerred bir şahıs, yâni ayrı bir adam farzederek ona hitabetmesi. * Soyma, soyulma