batın ~ باطن
Redhouse Sözlüğü - batın ~ باطن maddesi. Sayfa: 328 - Sira: 25

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü batın - باطن ingilizce anlamı, باطن - batın osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte باطن - batın kelimesi nasıl geçiyor. batın osmanlıca nasıl yazılır. batın nedir, batın ne demek arapca yazılışı.
باطن means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language باطن. باطن attoman turkish I mean, باطن What is the meaning of the word, what does it mean in turkish باطن, Ottoman Turkish English Dictionary
باطن ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ باطن تعني باللغة الإنجليزية. باطن ماذا يعني في اللغة العثمانية. باطن ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية باطن
باطن چه کلمات انگلیسی چیست؟ باطن به معنای انگلیسی. باطن چه در زبان عثمانی بود. باطن به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت باطن
batın ~ باطن güncel sözlüklerde anlamı:
BaTIN ::: İç, dâhilî. Gizli. İçyüz. Sır, esrar. Künh ve zâtı itibarı ile gizli. (Zıddı: Zâhir'dir) (Bak: Batn)
bâtın ::: (a. i. c. : bevâtın) : 1) iç. 2) iç yüz. 3) gizli, görünmiyen nesne. 4) Allah. 5) içteki, içyüzdeki. Ehl-i bâtın : söfîler, ilâhî sırra ermiş bulunanlar. Havâss- bâtına : fels. "hissi müşterek, hayâl, vehm, hafıza, mutasarrıfa" denilen beş iç duygusu. 6) (a. i. c. : ebtine) : çukur, kuytu yer.
bâtınen ::: (a. zf.) : dâhilen, içyüzünde; içindenolarak.
Bâtın ::: bütün varlıkların içini yaratan ve dahiline hükmeden Allah.
batın ::: iç, iç yüz, gizli, sır.
BaTIN ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Allahü teâlâ Bâtındır. (Hadîd sûresi: 3)
2. Kalb ve rûh, iç âlem, gönül.
Bütün âzâları (organları) İslâmiyet'in emirlerini yapmakla süsledikten sonra, bâtına teveccüh etmeli (yönelmeli), böylece yapılan ameli, ibâdeti gafletten, Allahü teâlâyı unutarak yapmaktan uzak tutmalıdır. (İmâm-ı Rabbânî)
Öyle yaşayınız ki, etrâfınızda bulunanların bâtınları toparlansın. (İmâm-ı Rabbânî)
bâtın ::: iç , gizli , karın , sır , içyüz , kuşak
batın ::: karın
batın ::: kuşak
batın ::: nesil
bâtın ::: (a. i. c. : bevâtın) 1) iç. 2) iç yüz. 3) gizli, görünmiyen nesne. 4) Allah. 5) içteki, içyüzdeki. Ehl-i bâtın : söfîler, ilâhî sırra ermiş bulunanlar. Havâss- bâtına : fels.
batın ::: göbek, gömlek
batın ::: karın, kuşak
bâtın ::: gizli
bâtın ::: iç
batın ::: karın, kuşak
bâtın ::: gizli
bâtın ::: iç
batın ::: karın, kuşak
bâtın ::: gizli
bâtın ::: iç
batın ::: karın, kuşak
bâtın ::: gizli
bâtın ::: iç
batın ::: karın, kuşak
bâtın ::: gizli
bâtın ::: iç
batın ::: karın, kuşak
bâtın ::: gizli
bâtın ::: iç
batın ::: karın, kuşak
bâtın ::: gizli
bâtın ::: iç
batın ::: karın, kuşak
bâtın ::: gizli
bâtın ::: iç
batın ::: karın, kuşak
bâtın ::: gizli
bâtın ::: iç
BÂTIN :::