Çağdaş Sözlük

ehliyet ~ اهليت

Redhouse Sözlüğü - ehliyet ~ اهليت maddesi. Sayfa: 280 - Sira: 18

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ehliyet - اهليت ingilizce anlamı, اهليت - ehliyet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اهليت - ehliyet kelimesi nasıl geçiyor. ehliyet osmanlıca nasıl yazılır. ehliyet nedir, ehliyet ne demek arapca yazılışı.

اهليت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اهليت. اهليت attoman turkish I mean, اهليت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اهليت, Ottoman Turkish English Dictionary

اهليت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اهليت تعني باللغة الإنجليزية. اهليت ماذا يعني في اللغة العثمانية. اهليت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اهليت

اهليت چه کلمات انگلیسی چیست؟ اهليت به معنای انگلیسی. اهليت چه در زبان عثمانی بود. اهليت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اهليت

ehliyet ~ اهليت güncel sözlüklerde anlamı:

ehliyyet ::: (a. i.) : 1) işe yarar halde bulunuş, bir işi hak edebilecek durumda bulunuş, salâhiyet, * yetki. 2) mâhirlik, iktidar, liyâkat, kabiliyet, kifayet, mensubiyet, akrabalık. 3) iktidar, liyâkat ve kabiliyet vesikası. 4) kadın adı.

EHLiYET ::: Alış-verişin sahîh (dînen doğru, mûteber) olması için, alıcı ve satıcıda ehliyet şartı aranır. Akıllı olmayan çocuk, velîsinin (meselâ babasının) izni olsa da, alış-veriş ehliyeti olmadığı için, yaptığı alış-veriş sahîh değildir. Çocuk yedi yaşında akıllı olur. (Hamza Efendi)

EHLiYET ::: Alış-verişin sahîh (dînen doğru, mûteber) olması için, alıcı ve satıcıda ehliyet şartı aranır. Akıllı olmayan çocuk, velîsinin (meselâ babasının) izni olsa da, alış-veriş ehliyeti olmadığı için, yaptığı alış-veriş sahîh değildir. Çocuk yedi yaşında akıllı olur. (Hamza Efendi)

Ehliyet :::


  1. Sürücü belgesi.

  2. Ustalık, uzluk
    Örnek: Üstat, ehliyetin son olgunluk merhalesini ifade ettiğinden yaş, baş ve sakal mefhumlarını da ihtiva ederdi. A. Haşim

ehliyet ::: iktidar , layık olma , hak etme

ehliyyet ::: beceri sahipliği , yeterlilik , yetki , yeterlik

ehliyyet ::: (a. i.) 1) işe yarar halde bulunuş, bir işi hak edebilecek durumda bulunuş, salâhiyet, * yetki. 2) mâhirlik, iktidar, liyâkat, kabiliyet, kifayet, mensubiyet, akrabalık. 3) iktidar, liyâkat ve kabiliyet vesikası. 4) kadın adı.

ehliyet ::: sürücülük vesikası