Çağdaş Sözlük

amin ~ آمین

Redhouse Sözlüğü - amin ~ آمین maddesi. Sayfa: 205 - Sira: 5

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü amin - آمین ingilizce anlamı, آمین - amin osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte آمین - amin kelimesi nasıl geçiyor. amin osmanlıca nasıl yazılır. amin nedir, amin ne demek arapca yazılışı.

آمین means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language آمین. آمین attoman turkish I mean, آمین What is the meaning of the word, what does it mean in turkish آمین, Ottoman Turkish English Dictionary

آمین ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ آمین تعني باللغة الإنجليزية. آمین ماذا يعني في اللغة العثمانية. آمین ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية آمین

آمین چه کلمات انگلیسی چیست؟ آمین به معنای انگلیسی. آمین چه در زبان عثمانی بود. آمین به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت آمین

amin ~ آمین güncel sözlüklerde anlamı:

AMiN ::: Yâ Rabbi! Öyle olsun, kabul eyle! (meâlinde olup, duânın sonunda söylenir). İncil'de iki yerde geçer. Tevrat'ta da geçer. İbranice ve Süryanicede de vardır. Hakikat, çok doğru, tamam mânâsındadır.

AMiN ::: Kim. Hususiyetleri ve yapıları bakımından amonyaka benzeyen kimyevi maddelerin cins adı.

AMiN ::: İlerlemeyen. Yerinde sâbit ikamet eden.

aMiN ::: (Emn. den) Gönlü müsterih, kalbinde korku bulunmayan. * Emniyet ver.

âmîn ::: (a. n.) : öyle olsun, yâ Rab duamızı kabul eyle!

âmîn alayı ::: [eskiden] çocuğun ilk mektebe başladığı gün yapılan tören.

âmin ::: (a. s. emn'den.) : gönlü emin, kalbinde korku olmıyan.

âmin ::: Allahım kabul eyle!

aMiN ::: Her kim namazdan sonra imâm ile duâ edip, âmin derse, âmin kelimesinin harfleri dörttür, her harfine bin melek nâzil olur (iner). Bunlar tâ kıyâmet gününe kadar bu kimse için duâ ederler. (Hadîs-i şerîf-Miftâh-ül-Cenne)

Allah'ım! Bize, yeterli rızık, bedenimize sıhhat, ölümden önce tövbe etmek, ölürken rahatlık, ölümden sonra mağfiret (bağışlanmak) ve ateşten kurtuluş, Cennet'e girmek, dünyâ ve âhirette âfiyet nasîb eyle! Âmin. (Kitâb-üs-Salât)

Bir kimse elindeki kat'î (kesin) haram olan maldan sadaka verse ve sevâb umsa, alan fakir de haram olduğunu bilerek verene Allah râzı olsun dese, veren veya başka bir kimse âmin dese hepsi küfre girer. (Ahî Yûsuf Çelebi)

Cemâatle namaz kılarken imâm (Veled-dâllîn) deyince, imâm ve cemâatin ve yalnız kılanın, kendisi Fâtiha-i şerîfeyi bitirdikte, yavaşça (âmîn) demeleri sünnetdir. (Halebîy-i Sagîr)

Amin :::


  1. "Öyle olsun, Allah kabul etsin" anlamlarında, duaların arasında ve sonunda kullanılan bir söz.

  2. Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı.

  3. Fonksiyonel NH2 grubu taşıyan herhangi bir bileşik. RCONH2.

âmîn ::: amin

âmin ::: ya rabbi! öyle olsun , kabul eyle! (mealinde olup , duanın sonunda söylenir) , incil'de iki yerde geçer , tevrat'ta da geçer , ibranice ve süryanicede de vardır , hakikat , çok doğru , tamam manasındadır , kim , hususiyetleri ve yapıları bakımından amonyaka benzeyen kimyevi maddelerin cins adı , ilerlemeyen , yerinde sabit ikamet eden , Allahım kabul eyle! , (emn , den) gönlü müsterih , kalbinde korku bulunmayan , emniyet ver

âmîn ::: ‬amin

âmin ::: (a. s. emn'den.) gönlü emin, kalbinde korku olmıyan.

AMİN :::

İlerlemeyen. Yerinde sâbit ikamet eden

ÂMİN :::

(Emn. den) Gönlü müsterih, kalbinde korku bulunmayan. * Emniyet ver