Çağdaş Sözlük

iftira ~ افتراع

Redhouse Sözlüğü - iftira ~ افتراع maddesi. Sayfa: 154 - Sira: 37

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü iftira - افتراع ingilizce anlamı, افتراع - iftira osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte افتراع - iftira kelimesi nasıl geçiyor. iftira osmanlıca nasıl yazılır. iftira nedir, iftira ne demek arapca yazılışı.

افتراع means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language افتراع. افتراع attoman turkish I mean, افتراع What is the meaning of the word, what does it mean in turkish افتراع, Ottoman Turkish English Dictionary

افتراع ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ افتراع تعني باللغة الإنجليزية. افتراع ماذا يعني في اللغة العثمانية. افتراع ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية افتراع

افتراع چه کلمات انگلیسی چیست؟ افتراع به معنای انگلیسی. افتراع چه در زبان عثمانی بود. افتراع به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت افتراع

iftira ~ افتراع güncel sözlüklerde anlamı:

iFTiRA ::: Birinin üzerine suç atmak. Bühtan. İfk. Yalan yere birisini suçlu göstermek.

iftira ::: birine aslı olmayan bir suç yükleme.

iFTiRa ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:

Bak, Allah'a karşı nasıl olmadık yalan ve iftirâ ederler. Apaçık olan bu günâhları onlara kâfidir. (Nisa sûresi: 50)

Bir kimse için söylenen kusur onda varsa, bu söz gîbet olur. Yoksa iftirâ olur. (Hadîs-i şerîf-Müslim)

İftirâ etmek ve nemmâmlık yapmak yâni söz taşımak gîbet etmekten daha fenâdır. (Muhammed Ma'sûm)

Birisine iftirâ etmek, gıybet etmekten (belli bir mü'minin aybını, kusurunu, onu kötülemek için arkasından söylemekten) daha fenâdır. (Muhammed Hâdimî)

İftirâ büyük günâhtır ve çok fenâdır. Bunda yalan söylemek de vardır ki, yalan, her dinde haram idi. İftirâda bir mü'mini incitmek de vardır, bu da ayrıca haramdır. Bunlardan başka, iftirâ etmek, yeryüzünde fesâd çıkarmaya, ortalığı karıştırmaya sebeb olur ki, bu da haramdır. Çok fenâ ve tehlikelidir. (İmâm-ı Rabbânî)

Beni, hazret-i Ebû Bekr ve hazret-i Ömer'den üstün tutan; iftirâ etmiş olur. İftirâ edenleri dövdükleri gibi onu döverim. (Hazret-i Ali)

İftira :::


  1. Bir kimseye kasıtlı ve asılsız suç yükleme, kara çalma, bühtan
    Örnek: Kim bilir sizi de buraya hangi iftira ile tıktılar? H. Taner

iftirâ ::: birine işlemediği suçu yıkma

iftirâ ::: ‬birine işlemediği suçu yıkma

iftira ::: bir kimseye gerçek olmayan, olumsuz bir durumu, bir suçu, amaçlı olarak, bilerek yükleme

iftira ::: isnat, kara, tezvirat

İFTİRA :::

Birinin üzerine suç atmak. Bühtan. İfk. Yalan yere birisini suçlu göstermek