Çağdaş Sözlük

asa ~ اعصا

Redhouse Sözlüğü - asa ~ اعصا maddesi. Sayfa: 143 - Sira: 14

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü asa - اعصا ingilizce anlamı, اعصا - asa osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اعصا - asa kelimesi nasıl geçiyor. asa osmanlıca nasıl yazılır. asa nedir, asa ne demek arapca yazılışı.

اعصا means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اعصا. اعصا attoman turkish I mean, اعصا What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اعصا, Ottoman Turkish English Dictionary

اعصا ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اعصا تعني باللغة الإنجليزية. اعصا ماذا يعني في اللغة العثمانية. اعصا ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اعصا

اعصا چه کلمات انگلیسی چیست؟ اعصا به معنای انگلیسی. اعصا چه در زبان عثمانی بود. اعصا به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اعصا

asa ~ اعصا güncel sözlüklerde anlamı:

ASA ::: Genişlik. Zuhur, meydana çıkma. Büyük kadeh.

ASA ::: Değnek. Baston, sopa.

ASA ::: f. (Gibi) manasına gelerek birleşik kelimeler yapılır. (Teşbih edatıdır.)

ASA ::: f. Esneme. * Vakar, ciddilik. * Süs, zinet.

ASa ::: (Fiil veya harftir) Ümid veya korku bildirir. Şek ve yakin manalarına delalet eder; (ola ki, şayet ki, meğer ki, olur, gerektir) manalarına gelir. (Kâde) $ fiiline benzer. Ekseri, (lâkin) (leyte) mânasına temenni için kullanılır. Hitab-ı İlahî kısmında yakîn ve vücubu ifade eder.

asâ ::: (a. i. c. : a'sâ) : 1) değnek, sopa. 2) dervişlerin taşıdıkları sopa.

âsâ-yi Mûsâ ::: Hz. Mûsâya Allah tarafından mucize olarak verilen ve yılan hâline giren değnek.

âsâ ::: (f. i.) : 1) esneme. 2) vakar, ciddîlik. 3) süs, bezek.

a'sâ ::: (a. i. asâ'nın c.) : değnekler, sopalar.

asâ ::: baston, sopa, değnek.

âsâ ::: "benzer, gibi" mânâsında son ek.

ASa ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:

Biz Mûsâ'ya dedik ki: Korkma! Sen onlara elbette gâlip geleceksin. Elindeki asânı yere bırakıver. (Onların asâlarının iplerinin çokluğuna, bunların yılan şeklinde görünmelerine aldırma ki) senin asân, onların yaptıklarının hepsini yutar. Zîrâ onların yaptıkları şeyler (ip ve asâların yılan şeklinde görünmesi), sihirbazlık hîlesidir. Sâhir (sihir, büyü yapan) nerede olsa felâh bulamaz. (Tâhâ sûresi: 68, 69)

Gök yüzünde Îsâ ile,
Tûr Dağı'nda Mûsâ ile,
Elindeki asâ ile,
Çağırayım Mevlâm seni.

(Yûnus Emre)

âsâ ::: değnek , sopa , baston , gibi

asa ::: genişlik , zuhur , meydana çıkma , büyük kadeh , değnek , baston , sopa , (gibi) manasına gelerek birleşik kelimeler yapılır , (teşbih edatıdır , ) , esneme , vakar , ciddilik , süs , zinet

asâ ::: ‬değnek

asâ ::: sopa

asâ ::: derviş değneği

âsâ ::: ‬gibi

âsâ ::: (f. i.) 1) esneme. 2) vakar, ciddîlik. 3) süs, bezek.

a'sâ ::: (a. i. asâ'nın c.) değnekler, sopalar.

asa ::: baston

ASA :::

f. (Gibi) manasına gelerek birleşik kelimeler yapılır. (Teşbih edatıdır

ASÂ :::

(Fiil veya harftir) Ümid veya korku bildirir. Şek ve yakin manalarına delalet eder; (ola ki, şayet ki, meğer ki, olur, gerektir) manalarına gelir. (Kâde) $ fiiline benzer. Ekseri, (lâkin) (leyte) mânasına temenni için kullanılır. Hitab-ı İlahî kısmında yakîn ve vücubu ifade eder.