asa ~ آصا، آصه، آصی
Redhouse Sözlüğü - asa ~ آصا، آصه، آصی maddesi. Sayfa: 126 - Sira: 10
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü asa - آصا، آصه، آصی ingilizce anlamı, آصا، آصه، آصی - asa osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte آصا، آصه، آصی - asa kelimesi nasıl geçiyor. asa osmanlıca nasıl yazılır. asa nedir, asa ne demek arapca yazılışı.
آصا، آصه، آصی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language آصا، آصه، آصی. آصا، آصه، آصی attoman turkish I mean, آصا، آصه، آصی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish آصا، آصه، آصی, Ottoman Turkish English Dictionary
آصا، آصه، آصی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ آصا، آصه، آصی تعني باللغة الإنجليزية. آصا، آصه، آصی ماذا يعني في اللغة العثمانية. آصا، آصه، آصی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية آصا، آصه، آصی
آصا، آصه، آصی چه کلمات انگلیسی چیست؟ آصا، آصه، آصی به معنای انگلیسی. آصا، آصه، آصی چه در زبان عثمانی بود. آصا، آصه، آصی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت آصا، آصه، آصی
asa ~ آصا، آصه، آصی güncel sözlüklerde anlamı:
ASA ::: Genişlik. Zuhur, meydana çıkma. Büyük kadeh.
ASA ::: Değnek. Baston, sopa.
ASA ::: f. (Gibi) manasına gelerek birleşik kelimeler yapılır. (Teşbih edatıdır.)
ASA ::: f. Esneme. * Vakar, ciddilik. * Süs, zinet.
ASa ::: (Fiil veya harftir) Ümid veya korku bildirir. Şek ve yakin manalarına delalet eder; (ola ki, şayet ki, meğer ki, olur, gerektir) manalarına gelir. (Kâde) $ fiiline benzer. Ekseri, (lâkin) (leyte) mânasına temenni için kullanılır. Hitab-ı İlahî kısmında yakîn ve vücubu ifade eder.
asâ ::: (a. i. c. : a'sâ) : 1) değnek, sopa. 2) dervişlerin taşıdıkları sopa.
âsâ-yi Mûsâ ::: Hz. Mûsâya Allah tarafından mucize olarak verilen ve yılan hâline giren değnek.
âsâ ::: (f. i.) : 1) esneme. 2) vakar, ciddîlik. 3) süs, bezek.
asâ ::: baston, sopa, değnek.
âsâ ::: "benzer, gibi" mânâsında son ek.
ASa ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Biz Mûsâ'ya dedik ki: Korkma! Sen onlara elbette gâlip geleceksin. Elindeki asânı yere bırakıver. (Onların asâlarının iplerinin çokluğuna, bunların yılan şeklinde görünmelerine aldırma ki) senin asân, onların yaptıklarının hepsini yutar. Zîrâ onların yaptıkları şeyler (ip ve asâların yılan şeklinde görünmesi), sihirbazlık hîlesidir. Sâhir (sihir, büyü yapan) nerede olsa felâh bulamaz. (Tâhâ sûresi: 68, 69)
Gök yüzünde Îsâ ile,
Tûr Dağı'nda Mûsâ ile,
Elindeki asâ ile,
Çağırayım Mevlâm seni.
(Yûnus Emre)
âsâ ::: değnek , sopa , baston , gibi
asa ::: genişlik , zuhur , meydana çıkma , büyük kadeh , değnek , baston , sopa , (gibi) manasına gelerek birleşik kelimeler yapılır , (teşbih edatıdır , ) , esneme , vakar , ciddilik , süs , zinet
asâ ::: değnek
asâ ::: sopa
asâ ::: derviş değneği
âsâ ::: gibi
âsâ ::: (f. i.) 1) esneme. 2) vakar, ciddîlik. 3) süs, bezek.
asa ::: baston
ASA :::
ASÂ :::