Çağdaş Sözlük

ara ~ اره

Redhouse Sözlüğü - ara ~ اره maddesi. Sayfa: 75 - Sira: 11

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ara - اره ingilizce anlamı, اره - ara osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اره - ara kelimesi nasıl geçiyor. ara osmanlıca nasıl yazılır. ara nedir, ara ne demek arapca yazılışı.

اره means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اره. اره attoman turkish I mean, اره What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اره, Ottoman Turkish English Dictionary

اره ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اره تعني باللغة الإنجليزية. اره ماذا يعني في اللغة العثمانية. اره ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اره

اره چه کلمات انگلیسی چیست؟ اره به معنای انگلیسی. اره چه در زبان عثمانی بود. اره به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اره

ara ~ اره güncel sözlüklerde anlamı:

aRa ::: f. Süsleyen. Bezeyen.

aRa ::: Fikirler. Reyler.

ARa ::: Mıntıka, bölge. * Komşuluk. * Avlu. * Çıplaklık. * Geniş, çıplak arazi.

erre ::: (f. i.) : bıçkı, destere, [dest-erre = el bıçkısı, destere]. (bkz. : minşâr).

ârâ ::: fikirler, reyler.

Ara :::


  1. İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe.

  2. İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla.

  3. Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi
    Örnek: Aralarına yabancı sokmak, nezaketsizlik olur. M. Yesarî

  4. Toplu bulunan nesnelerin veya kimselerin içi

  5. Bir oyunda, bir filmde dinlenme süresi, antrakt.

  6. Toplu jimnastik dizilmelerinde, sıradakilerin birbirlerinden yanlamasına olan uzaklıkları.

  7. Futbol oyununun kırk beşer dakikalık iki devresi arasında verilen on beş dakikalık dinlenme süresi.

  8. Aralık.

  9. Sinemalarda gösterim başlarında ya da ortalarında verilenara.T. : antrakt  

Âra ::: Reyler; oylar

ârâ ::: süsleyen , fikirler , reyler

erre ::: testere

ârâ ::: ‬süsleyen

erre ::: ‬testere

erre ::: (f. i.) bıçkı, destere, [dest-erre = el bıçkısı, destere]. (bkz. : minşâr).

Âra ::: Reyler; oylar

ara ::: açıklık, aralık, fasıla, mesafe, ortam

ara :::

âra - reyler; oylar

ARÂ :::

Mıntıka, bölge. * Komşuluk. * Avlu. * Çıplaklık. * Geniş, çıplak arazi

ÂRÂ :::

f. Süsleyen. Bezeyen

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: