Çağdaş Sözlük

iz'an ~ اذعان

Redhouse Sözlüğü - iz'an ~ اذعان maddesi. Sayfa: 54 - Sira: 10

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü iz'an - اذعان ingilizce anlamı, اذعان - iz'an osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اذعان - iz'an kelimesi nasıl geçiyor. iz'an osmanlıca nasıl yazılır. iz'an nedir, iz'an ne demek arapca yazılışı.

اذعان means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اذعان. اذعان attoman turkish I mean, اذعان What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اذعان, Ottoman Turkish English Dictionary

اذعان ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اذعان تعني باللغة الإنجليزية. اذعان ماذا يعني في اللغة العثمانية. اذعان ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اذعان

اذعان چه کلمات انگلیسی چیست؟ اذعان به معنای انگلیسی. اذعان چه در زبان عثمانی بود. اذعان به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اذعان

iz'an ~ اذعان güncel sözlüklerde anlamı:

iZ'AN ::: Basiret. Anlayış. * Teslim olup itaat etmek. * Akıl. Zekâ. İnanç. İdrak. Bilmek. (Bak: Dimağ)

iz'ân ::: (a. i.) : 1) anlayış, kavrayış, akıl. 2) itaat, söz dinleme, boyun eğme. 3) terbiye, edep.

iZ'aN ::: Aklımız ve iz'ânımız, âhiret hayâtının, dünyâ hayâtı ile mukâyese edilemeyecek kadar önemli olduğunu bize göstermektedir. Seâdet (mutluluk) iki türlüdür: Biri âhiret seâdeti, diğeri dünyâ seâdetidir. Bu iki seâdetten hangisi önemlidir? Âhiret seâdetinin pek mühim olduğunu akıl ve iz'ân sâhibi insanlar kolaylıkla anlıyabilir (Abdülhakîm Arvâsî)

iZ'aN ::: Aklımız ve iz'ânımız, âhiret hayâtının, dünyâ hayâtı ile mukâyese edilemeyecek kadar önemli olduğunu bize göstermektedir. Seâdet (mutluluk) iki türlüdür: Biri âhiret seâdeti, diğeri dünyâ seâdetidir. Bu iki seâdetten hangisi önemlidir? Âhiret seâdetinin pek mühim olduğunu akıl ve iz'ân sâhibi insanlar kolaylıkla anlıyabilir (Abdülhakîm Arvâsî)

iz'ân ::: kavrayış , terbiye

iz’ân ::: ‬kavrayış

iz’ân ::: terbiye

iz'ân ::: (a. i.) 1) anlayış, kavrayış, akıl. 2) itaat, söz dinleme, boyun eğme. 3) terbiye, edep.

İZ'AN :::

Basiret. Anlayış. * Teslim olup itaat etmek. * Akıl. Zekâ. İnanç. İdrak. Bilmek. (Bak: Dima