Çağdaş Sözlük

ücret ~ اجرت

Redhouse Sözlüğü - ücret ~ اجرت maddesi. Sayfa: 28 - Sira: 26

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ücret - اجرت ingilizce anlamı, اجرت - ücret osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اجرت - ücret kelimesi nasıl geçiyor. ücret osmanlıca nasıl yazılır. ücret nedir, ücret ne demek arapca yazılışı.

اجرت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اجرت. اجرت attoman turkish I mean, اجرت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اجرت, Ottoman Turkish English Dictionary

اجرت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اجرت تعني باللغة الإنجليزية. اجرت ماذا يعني في اللغة العثمانية. اجرت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اجرت

اجرت چه کلمات انگلیسی چیست؟ اجرت به معنای انگلیسی. اجرت چه در زبان عثمانی بود. اجرت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اجرت

ücret ~ اجرت güncel sözlüklerde anlamı:

üCRET ::: Hizmet karşılığı verilen şey.

ücret ::: (a. i. c. : ücûrât) : 1) hizmet karşılığı verilen para veya mal. Bilâ-ücret : parasız, (bkz. : meccSnen).

ücrel-i kademiyye ::: ayakteri adı altında verilen para. 2) nakliye, posta, telgraf, demiryolu ve sâire-ye verilen para.

ücret-i sukûk ::: [eskiden] kadılar tarafından alınan harç ve resim,[hüccetten 25 akçe, sicilden 7 akçe, nikâhtan 12 akçe, ölünün taksim edilen terîkesinden binde yirmi olması kanun ile tâyin olunmuştu!.

ücret ::: işin karşılığı.

üCRET ::: Âyet-i kerîmede meâlen buyruldu ki:

Ey kavmim! Peygamberliği tebliğ işinden dolayı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak Allah'a âittir. (Hûd sûresi: 29)

Allah için gazâ edip buna ücret alan, Mûsâ aleyhisselâmın annesine benzer. O hem kendi çocuğunu emzirdi hem de ücret aldı. (Hadîs-i şerîf-Buhârî)

İşçinin ücretini teri kurumadan ödeyiniz. (Hadîs-i şerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)

Velîsinin izni olmadan, çocuğa iş yaptıran, ücret vermeye mecbûrdur. (Alâüddîn-i Haskefî)

Ücret ile okunan Kur'ân-ı kerîmden ölüye ve okuyana sevâb hâsıl olmaz. (Aynî, Hayreddîn-i Remlî)

Ücret :::


  1. İş gücünün karşılığı olan para ve mal
    Örnek: Ücret emeğin karşılığıdır. Anayasa

  2. Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para
    Örnek: Fiyatından daha yüksek bir ücretle satın aldı. P. Safa

  3. 1. Üretim faktörlerinden biri olan emeğin üretimden aldığı pay, diğer bir deyişle emek faktörünün fiyatı. 2. İşçilere üretim sürecine katılmaları karşılığında belli sürelerde yapılan ödeme. krş. maaş

  4. Emek karşılığında alınan para.

ücret ::: hizmet karşılığında verilen para

ücret ::: ‬hizmet karşılığında verilen para

ücret ::: müzd

ÜCRET :::

Hizmet karşılığı verilen şey