Çağdaş Sözlük

emir ~ امیر

Redhouse Sözlüğü - emir ~ امیر maddesi. Sayfa: 204 - Sira: 13

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü emir - امیر ingilizce anlamı, امیر - emir osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte امیر - emir kelimesi nasıl geçiyor. emir osmanlıca nasıl yazılır. emir nedir, emir ne demek arapca yazılışı.

امیر means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language امیر. امیر attoman turkish I mean, امیر What is the meaning of the word, what does it mean in turkish امیر, Ottoman Turkish English Dictionary

امیر ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ امیر تعني باللغة الإنجليزية. امیر ماذا يعني في اللغة العثمانية. امیر ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية امیر

امیر چه کلمات انگلیسی چیست؟ امیر به معنای انگلیسی. امیر چه در زبان عثمانی بود. امیر به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت امیر

emir ~ امیر güncel sözlüklerde anlamı:

EMiR ::: (Bak: Emr)

EMiR ::: Emredici olan. Seyyid. Şerif. Bir memleketin, bir aşiretin veya kabilenin reisi. * Büyük ve meşhur bir soydan gelen. * Hz.Peygamber'in (A.S.M.) soyundan gelen. * Zengin.

emir ::: (a. i. c. : evâmir) : (bkz. : emr).

emîr ::: (a. i. emr'den. c. : ümerâ) : 1) bir kavmin, bir şehrin başı, beği. 2) büyük bir hanedana mensup kimse. [kelimenin cem'i olan "ümerâ" bu mânâlarda kutlanılmaz].

emîr-i Mekke ::: Mekke emîri, Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in sülâlesinden olup Mekke'de me'mur bulunan zat.

emîr-ül-ceyş ::: serdar, serasker, başkumandan.

emîr-ül-Hâcc ::: hacılar emîri, hacılar kafilesine reislik etmekle vazifeli bulunan zat.

emîr-ül-mâ' ::: amiral.

emîr-ül-mü'minîn ::: mü'minlerin emîri, Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in halîfesi, (pâdişâh), [bu unvan ilk evvel Hz. Ömer'e verilmiştir],

emîr-ül-ümerâ' ::: (emirlerin emîri) : [eskiden], mülkiye (sivil) de paşalık unvanının ilk derecesi ki ikinci rütbeyi karşılar.

emîr ::: bey, başkan.

EMiR ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Ey îmân edenler! Allah'a itâat edin. Peygambere ve sizden olan emir sâhiplerine de itâat edin. (Nisâ sûresi: 59)

Allahü teâlâdan korkunuz! Başınızdaki emîr, habeşli köle bile olsa, itâat ediniz!.. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)

2. Hazret-i Ali'nin lakabı.

Hazret-i Muâviye'nin Emîr ile muhârebesi, ictihâd sebebi ile idi. (İbn-i Hacer-i Mekkî)

Hazret-i Emîr'in ismi, Cennet kapısının üstünde yazılıdır. (İmâm-ı Rabbânî)

EMiR ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Ey îmân edenler! Allah'a itâat edin. Peygambere ve sizden olan emir sâhiplerine de itâat edin. (Nisâ sûresi: 59)

Allahü teâlâdan korkunuz! Başınızdaki emîr, habeşli köle bile olsa, itâat ediniz!.. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)

2. Hazret-i Ali'nin lakabı.

Hazret-i Muâviye'nin Emîr ile muhârebesi, ictihâd sebebi ile idi. (İbn-i Hacer-i Mekkî)

Hazret-i Emîr'in ismi, Cennet kapısının üstünde yazılıdır. (İmâm-ı Rabbânî)

Emir :::


  1. Buyruk, komut, talimat, ferman.

  2. İstek
    Örnek: İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu. Y. K. Karaosmanoğlu

  3. Bir makamdan öbürüne geçerken görevliye verilen belge.

  4. Araplarda ve daha başka Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı.

  5. bk.emir kipi.

  6. Borsada menkul değer alıp satmak amacıyla aracılara yazılı ya da sözlü biçimde yapılan bildirim.

emir ::: iş , buyruk , emir

emîr ::: bey , emirlik başkanı

emir ::: ‬buyruk

emir ::: emir

emîr ::: ‬bey

emîr ::: emirlik başkanı

emîr ::: emir

emir ::: (a. i. c. : evâmir) (bkz. : emr).

emîr ::: (a. i. emr'den. c. : ümerâ) 1) bir kavmin, bir şehrin başı, beği. 2) büyük bir hanedana mensup kimse. [kelimenin cem'i olan

emir ::: buyruk, ferman, istek, komut, talimat

EMİR :::

(Bak: Emr