ümmi ~ امی
Redhouse Sözlüğü - ümmi ~ امی maddesi. Sayfa: 203 - Sira: 29
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ümmi - امی ingilizce anlamı, امی - ümmi osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte امی - ümmi kelimesi nasıl geçiyor. ümmi osmanlıca nasıl yazılır. ümmi nedir, ümmi ne demek arapca yazılışı.
امی means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language امی. امی attoman turkish I mean, امی What is the meaning of the word, what does it mean in turkish امی, Ottoman Turkish English Dictionary
امی ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ امی تعني باللغة الإنجليزية. امی ماذا يعني في اللغة العثمانية. امی ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية امی
امی چه کلمات انگلیسی چیست؟ امی به معنای انگلیسی. امی چه در زبان عثمانی بود. امی به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت امی
ümmi ~ امی güncel sözlüklerde anlamı:
üMMi ::: Anasından doğduğu gibi kalmış ve tahsil görmemiş, mekteb ve medresede okumamış kimse. Yazı yazmak bilmeyen. (Ümmi ile câhil arasında fark vardır. Ümmi yalnız okuyup yazmak bilmiyendir. Câhil ise, okuyup yazmak bilse de, bir şey bilmiyen kimsedir, her ümmi câhil değildir.) * Anaya mensub olan.(Mefhar-i Âlem (A.S.M.) hiç bir mektebde, medresede ve hiçbir beşerden tahsil görmeden, ümmiliğiyle beraber, evvel, âhir ilimlerle mücehhez olması, Âlem-i İslâma, âlemlere ve dünyaya rahmet olması ve Onun bir misli ve benzeri bulunmaması, en büyük mu'cizelerden ve Hak Peygamber olduğuna dair en mühim delillerdendir.)
ümmî ::: (a. s. ümm'den) : anasından nasıl doğmuş ise öyle kalıp okuma yazma öğrenmemiş [kimse]
ümmî-i sâdık ::: Hz. Muhammed (Alehisselâm).
ümmî ::: okuma yazma bilmeyen.
üMMi ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Onlar ki, yanlarında bulunan Tevrât ve İncîl'de ismini yazılı buldukları O ümmî resûle tâbi olurlar. O (Resûl) kendilerine iyiliği emrediyor, kötülükten sakındırıyor... (Resûlüm) de ki: "Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize gelen, Allah'ın peygamberiyim. O Allah ki, yer ve göklerin tasarrufu (idâresi) O'nundur. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur, öldürür ve diriltir. Onun için hem Allah'a hem de bütün kelimelerine îmân eden o ümmî peygambere, resûlüne îmân edin ve O peygambere uyun ki, doğru yolu bulasınız. (A'râf sûresi: 157,158)
Resûlullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, ümmî idi. Mekke'de doğup, büyüyüp belli kimseler arasında yetişip seyâhat etmemiş iken, Tevrât'ta, İncîl'de ve Yunan ve Roma devirlerinde yazılmış kitablarda bulunan bilgilerden, hâdiselerden haber verdi. Hicretin altıncı senesinde,Rum, İran ve Habeş hükümdârlarına ve diğer Arap pâdişâhlarına mektuplar gönderdi. (İmâm-ı Kastalânî)
Muhammed aleyhisselâm ümmî olduğu hâlde, târih, fen, ahlâk, siyâset ve sosyal bilgilerle dolu bir kitâb ortaya koydu. Yalnız o kitaba uyarak dünyâya adâlet yaymış olan hükümdârların yetişmesine sebeb oldu. Kur'ân-ı kerîm, Muhammed aleyhisselâmın mûcizelerinin en büyüğüdür. (M. Sıddîk Gümüş)
Ümmi :::
- Okuyup yazması olmayan
Örnek: Ha onun elinde yün ha ümmi adamın elinde gazete! H. Taner
ümmî ::: okuma yazma bilmeyen
ümmi ::: okuma-yazması olmayan , anasından doğduğu gibi kalmış ve tahsil görmemiş , mekteb ve medresede okumamış kimse , yazı yazmak bilmeyen , (ümmi ile cahil arasında fark vardır , ümmi yalnız okuyup yazmak bilmiyendir , cahil ise , okuyup yazmak bilse de , bir şey bilmiyen kimsedir , her ümmi cahil değildir , ) , anaya mensub olan
ümmi ::: sevatsız
ÜMMİ :::