afet ~ اعفت
Redhouse Sözlüğü - afet ~ اعفت maddesi. Sayfa: 144 - Sira: 4
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü afet - اعفت ingilizce anlamı, اعفت - afet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اعفت - afet kelimesi nasıl geçiyor. afet osmanlıca nasıl yazılır. afet nedir, afet ne demek arapca yazılışı.
اعفت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اعفت. اعفت attoman turkish I mean, اعفت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اعفت, Ottoman Turkish English Dictionary
اعفت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اعفت تعني باللغة الإنجليزية. اعفت ماذا يعني في اللغة العثمانية. اعفت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اعفت
اعفت چه کلمات انگلیسی چیست؟ اعفت به معنای انگلیسی. اعفت چه در زبان عثمانی بود. اعفت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اعفت
afet ~ اعفت güncel sözlüklerde anlamı:
AFET ::: Belâ. Musibet. Büyük felâket. Dâhiye. * Mc: Son derece güzel.
a'fet ::: (a. s.) : 1) solak. 2) pek akılsız [adam]. 3) en güç şey.
âfet ::: (a. i. c. : âfât) : 1) büyük felâket, belâ. (bkz. : adûd, 2) . 2) mec. çok güzel insan.
âfet - i cân ::: 1) canın belâsı, can belâsı; 2) güzel, dilber.
âfet - i cân - ı cihân ::: cihanın canının belâsı.
âfet - i devrân ::: âşıkların güzeller için kullandıkları bir tâbir.
âfet ::: başa gelen üzücü hâl.
Afet :::
- Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım.
- Kıran.
- Çok kötü
Örnek: Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. R. N. Güntekin - Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın
Örnek: Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale. Y. K. Beyatlı - Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk.
- Çıplak.
- Özgür, hür
Örnek: Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür. Y. K. Beyatlı - Bu halkla ilgili, bu halka özgü.
âfet ::: bela , felaket , musibet , afet
âfet ::: afet
âfet ::: bela
âfet ::: musibet
âfet ::: felaket
a'fet ::: (a. s.) 1) solak. 2) pek akılsız [adam]. 3) en güç şey.
âfet ::: zarar
âfet ::: ziyan
âfet ::: çok güzel
âfet ::: dilber
âfet ::: güzel sevgili
afet ::: facia, kıyamet
Afet :::
AFET :::