Çağdaş Sözlük

ifa ~ اعفا

Redhouse Sözlüğü - ifa ~ اعفا maddesi. Sayfa: 144 - Sira: 1

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü ifa - اعفا ingilizce anlamı, اعفا - ifa osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte اعفا - ifa kelimesi nasıl geçiyor. ifa osmanlıca nasıl yazılır. ifa nedir, ifa ne demek arapca yazılışı.

اعفا means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language اعفا. اعفا attoman turkish I mean, اعفا What is the meaning of the word, what does it mean in turkish اعفا, Ottoman Turkish English Dictionary

اعفا ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ اعفا تعني باللغة الإنجليزية. اعفا ماذا يعني في اللغة العثمانية. اعفا ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية اعفا

اعفا چه کلمات انگلیسی چیست؟ اعفا به معنای انگلیسی. اعفا چه در زبان عثمانی بود. اعفا به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت اعفا

ifa ~ اعفا güncel sözlüklerde anlamı:

iFA ::: Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak.

îfâ ::: ödeme, yerine getirme.

iFa ::: Hanımının ve çocuklarının haklarını îfâ etmiyenin namazları, oruçları kabûl olmaz (Borçları ödenirse de sevâb alamazlar). (Hadîs-i şerîf-Mürşîd-ün-Nisâ)

Her sabah bir kere, "Allahümme mâ esbaha bî min ni'metin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, lâ şerîke leke, fe lekel hamdü ve lekeş-şükr" demeli ve her akşam "mâ esbaha" yerine "mâ emsâ" diyerek hepsini aynen okumalıdır. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Bu duâyı gündüz okuyan, o günün şükrünü, gece okuyan, o gecenin şükrünü îfâ etmiş olur." Abdestli okumak şart değildir. Her gün ve her gece okumalıdır. (İmâm-ı Rabbânî)

İfa :::


  1. Bir işi yapma, yerine getirme.

  2. Ödeme.

îfâ ::: yerine getirme , ödeme , yapma

ifa ::: ödemek , yerine getirmek , söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek , kılmak , yapmak

îfâ ::: ‬yapma

îfâ ::: yerine getirme

îfâ ::: ödeme

İfa ::: Yerine getirme

İfa ::: Ödeme; yerine getirme; bir işi yapma; edim

ifa :::

ödeme; yerine getirme; bir işi yapma; edim

İFA :::

Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak