Çağdaş Sözlük

hazm ~ حذم

Redhouse Sözlüğü - hazm ~ حذم maddesi. Sayfa: 773 - Sira: 10

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hazm - حذم ingilizce anlamı, حذم - hazm osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte حذم - hazm kelimesi nasıl geçiyor. hazm osmanlıca nasıl yazılır. hazm nedir, hazm ne demek arapca yazılışı.

حذم means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language حذم. حذم attoman turkish I mean, حذم What is the meaning of the word, what does it mean in turkish حذم, Ottoman Turkish English Dictionary

حذم ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ حذم تعني باللغة الإنجليزية. حذم ماذا يعني في اللغة العثمانية. حذم ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية حذم

حذم چه کلمات انگلیسی چیست؟ حذم به معنای انگلیسی. حذم چه در زبان عثمانی بود. حذم به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت حذم

hazm ~ حذم güncel sözlüklerde anlamı:

HAZM ::: Midedeki yenen şeyleri eritmek, sindirmek. Vücuda yarayacak hale getirmek. * Birisine ansızın hücum etmek. * Ansızın bir şey üzerine inmek. * Birisinin hakkını, malını gasb ile alıp zulmeylemek. * Münasebetsiz bir hale, güce gidecek bir vaziyete düşenin kendi nefsini zaptedip tahammül etmesi ve sabreylemesi.* Taze olmak. * Kırmak.(İslâm hükemasının Eflâtun'u ve hekimlerin şeyhi ve feylesofların üstadı, dâhi-i meşhur Ebu Ali İbn-i Sina, yalnız Tıp noktasında, $ âyetini şöyle tefsir etmiş. Demiş: $Yâni "İlm-i Tıbbı iki satırla topluyorum. Sözün güzelliği kısalığındadır. Yediğin vakit az ye. Yedikten so a dört beş saat kadar daha yeme. Şifa, hazımdadır. Yâni, kolayca hazmedeceğin miktarı ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam taam üstüne yemektir." L.)

HAZM ::: Cem'etmek, toplamak. * Zaptetmek. * Kast etmek. * Bağlamak. * Yumuşak yüksek yer. * Sağlam re'y. Doğru ve kat'i karar. * Basiretle hareket etmek.

HAZM ::: Kat etmek, kesmek. * Yab yab yürümek. * Hızlandırmak.

hazm ::: (a. i.) : 1) kat'î karar, sebat, direnme. 2) doğru ve sağlam rey ve karar, (bkz. : hazâmet); fels. fr. prudence.

hazm ::: (a. i.) : midedeki yiyecekleri eritme, sindirme

hazm ::: düşünceli hareket, sabır, sindirme.

hazm ::: sindirim

hazm ::: ‬sindirim

hazm ::: (a. i.) 1) kat'î karar, sebat, direnme. 2) doğru ve sağlam rey ve karar, (bkz. : hazâmet); fels. fr. prudence.

hazm ::: (a. i.) midedeki yiyecekleri eritme, sindirme

HAZM :::

Cem'etmek, toplamak. * Zaptetmek. * Kast etmek. * Bağlamak. * Yumuşak yüksek yer. * Sağlam re'y. Doğru ve kat'i karar. * Basiretle hareket etmek