Çağdaş Sözlük

yed ~ يد

Redhouse Sözlüğü - yed ~ يد maddesi. Sayfa: 2199 - Sira: 12

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü yed - يد ingilizce anlamı, يد - yed osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte يد - yed kelimesi nasıl geçiyor. yed osmanlıca nasıl yazılır. yed nedir, yed ne demek arapca yazılışı.

يد means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language يد. يد attoman turkish I mean, يد What is the meaning of the word, what does it mean in turkish يد, Ottoman Turkish English Dictionary

يد ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ يد تعني باللغة الإنجليزية. يد ماذا يعني في اللغة العثمانية. يد ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية يد

يد چه کلمات انگلیسی چیست؟ يد به معنای انگلیسی. يد چه در زبان عثمانی بود. يد به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت يد

yed ~ يد güncel sözlüklerde anlamı:

YED ::: El. * Mc: Kuvvet, kudret, güç. * Yardım. * Vasıta. * Mülk.

"); yed ::: (a. i. c. : eyâdî, eydî, yüdî) : 1) el. (bkz. : dest). 2) kuvvet, kudret, güc. 3) vardım. 4) vâsıta. 5) mülk.

yed be yed, yeden biyedin ::: elden ele, doğrudan doğruya, vasıtasız.

yed-i adil ::: huk. münâzaalı şeyin saklanması ve idaresi kendisine verilen kimse, fr. sequeslre, consignataire. (bkz. : yed-i emin, yed-i mürtekin).

yed-i beyzâ ::: (en beyaz el) : Hz. Musa'nın Fir'avune karşı; mucize olarak görünen parlak eli,

yed-i emîn ::: kanunen güvenilir kimse olarak seçilen kişi.

yed-i husûmet ::: huk. bir malı, mülkü olarak elinde bulunduran kimsenin yedi. [meselâ : bir kimse diğer kimsenin elinde bulunan bir malın kendisine âit olduğunu iddia eder ve müddeâaleyh de o malın kendi mülkü olduğunu dermeyân eylersa bu müddeâaleyhin yedi, yed-i husûmet olmuş olur]

yed-i mürtehin ::: huk. (bkz. : yed-i adil, yed-iemîn). '

yed-i niyabet ::: huk. başkasının malını ona niyâ-beten elinde bulunduran kimse, [meselâ : bir kimseye sahibi tarafından veda olarak bırakılan mal üzerinde o kimsenin yedi gibi]

yed-i tâir ::: kanad.

yed-i tasarruf ::: sahiplik, sâhibolma.

yed-î tûlâ ::: (en uzun el) : tam, çok geniş bilgi [bir sahada]

yed-i vâhid ::: inhisar usûlü, "tekel.

yed-ullah ::: Allah'ın kudreti.

yed-üd-dehr ::: zamanın uzaması.

yed-ür-rih ::: rüzgârın kuvveti.

yed-üt-tâir ::: kuşun kanadı.

yed ::: el.

YED ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

(Habîbim) de ki: Ey mülkün sâhibi (olan) Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden mülkü alırsın. Dilediğini azîz, dilediğini zelîl edersin (alçaltırsın). Hayır (ve şer) senin yed'indedir. Şüphesiz sen, her şeye kâdirsin (gücü yetensin). (Âl-i İmrân sûresi: 26)

yed ::: el , güç , kudret , yardım

yed ::: ‬el

yed ::: güç

Yed ::: El ;elinde bulundurma

Yed ::: El ;elinde bulundurma

yed :::

el ; elinde bulundurma

YED :::

El. * Mc: Kuvvet, kudret, güç. * Yardım. * Vasıta. * Mülk