Çağdaş Sözlük

yar ~ يار

Redhouse Sözlüğü - yar ~ يار maddesi. Sayfa: 2181 - Sira: 12

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü yar - يار ingilizce anlamı, يار - yar osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte يار - yar kelimesi nasıl geçiyor. yar osmanlıca nasıl yazılır. yar nedir, yar ne demek arapca yazılışı.

يار means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language يار. يار attoman turkish I mean, يار What is the meaning of the word, what does it mean in turkish يار, Ottoman Turkish English Dictionary

يار ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ يار تعني باللغة الإنجليزية. يار ماذا يعني في اللغة العثمانية. يار ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية يار

يار چه کلمات انگلیسی چیست؟ يار به معنای انگلیسی. يار چه در زبان عثمانی بود. يار به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت يار

yar ~ يار güncel sözlüklerde anlamı:

YaR ::: f. Dost, ahbab, tanıdık. * Yardımcı. * Âşık. Mâşuk, sevgili.

"); yâr ::: (f. i. c. : yârân) : 1) dost. (bkz. : mahbûb, muhibb). 2) sevgili. 3) tanıdık, ahbap. Cihâr-yâr (dört dost) : Hz. Ebûbekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali.

yâr-ı bî-vefâ ::: vefasız dost.

yâr-ı cân ::: candan dost.

yâr-ı cefâ-kâr ::: cefâ eden, zâlim dost ve sevgili.

yâr-ı dil-sitân ::: gönül alan sevgili.

yâr-ı gar ::: (mağara dostu) : Hicret esnasında Hz. Muhammed (Alehisselâm)'e mağarada arkadaşlık etmiş olan Hz. Ebûbekir; mec. çok vefalı arkadaş.

yâr-ı kadîm ::: eski dost.

yâr-ı kadîm-i gamın ::: eski dost olan gam.

yâr-ı perî-rû ::: peri yüzlü sevgili.

yâr ü ağyar ::: dost ve düşman.

yâr ::: dost, sevgili.

Yar :::


  1. Deniz, göl, ırmak vb. su kıyılarında veya karada dik yer, uçurum
    Örnek: Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur. Atasözü

  2. Sevgili

  3. Dost, tanıdık

  4. Yardımcı

  5. Yardem eden, destekleyen.

  6. Sevilen, sevgili.

  7. Dost, arkadaş.

yâr ::: dost , sevgili

yâr ::: ‬dost

yâr ::: sevgili

yâr ::: arkadaş

yar ::: uçurum

yâr ::: dost, sevgili, tanıdık

yâr ::: yardımcı

yâr ::: dost, sevgili, tanıdık

yâr ::: yardımcı

yâr ::: dost, sevgili, tanıdık

yâr ::: yardımcı

yâr ::: dost, sevgili, tanıdık

yâr ::: yardımcı

yâr ::: dost, sevgili, tanıdık

yâr ::: yardımcı

yâr ::: dost, sevgili, tanıdık

yâr ::: yardımcı

yâr ::: dost, sevgili, tanıdık

yâr ::: yardımcı

yâr ::: dost, sevgili, tanıdık

yâr ::: yardımcı

YÂR :::

f. Dost, ahbab, tanıdık. * Yardımcı. * Âşık. Mâşuk, sevgili