Çağdaş Sözlük

heva ~ هوا

Redhouse Sözlüğü - heva ~ هوا maddesi. Sayfa: 2172 - Sira: 35

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü heva - هوا ingilizce anlamı, هوا - heva osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte هوا - heva kelimesi nasıl geçiyor. heva osmanlıca nasıl yazılır. heva nedir, heva ne demek arapca yazılışı.

هوا means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language هوا. هوا attoman turkish I mean, هوا What is the meaning of the word, what does it mean in turkish هوا, Ottoman Turkish English Dictionary

هوا ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ هوا تعني باللغة الإنجليزية. هوا ماذا يعني في اللغة العثمانية. هوا ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية هوا

هوا چه کلمات انگلیسی چیست؟ هوا به معنای انگلیسی. هوا چه در زبان عثمانی بود. هوا به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت هوا

heva ~ هوا güncel sözlüklerde anlamı:

HEVA ::: İstek. Nefsin isteği. Düşkünlük. Gelip geçici olan heves. Nefsin zararlı ve günah olan arzuları.

HEVA ::: (Bak: Hava)

HEVA ::: (C.: Ehviye) İki şeyin arasının uzaklığı. * Yer ile gök arası. * Yukarıdan aşağıya inmek. * Her bir boş, ıssız yer.

havâ ::: (a. i.) : 1) hava. Serd-i havan'ın soğukluğu. 2) müz. saz veya söz müziğine âıt olup da husûsî bir isimle belirtilmiyen parçadır.

hevâ ::: nefsin istekleri, kötü arzular, hava.

HEVa ::: Nefsini hevâsına tâbi kılıp şehevî arzularının peşinde ömrünü tükettikten sonra Allahü teâlâdan Cennet isteyen ahmaktır. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Nefsin arzû ve isteklerine hevâ denmesi, kimde bulunursa onu Cehennem'e düşürdüğü içindir. Hevâ sâhiblerine de ehl-i hevâ denmesi, bunlar Cehennem'e düşeceği içindir. (İmâm-ı Şa'bî)

Dünyâ (haramlar, mekruhlar, Allahü teâlâyı unutturan şeyler), insanı hevâ ve hevesine kaptırır, nefsin arzularına uydurur. Netîcede Cehennem'e götürür. (Şems-i Tebrîzî)

Allahü teâlâ insanı beyhûde, boş yere yaratmadı ki, insan kendi hâline bırakılsın, istediğini yapsın ve nefsin hevâsına uysun. İnsan emirlere uymakla ve yasaklardan sakınmakla emrolunmuştur. (Muhammed Ma'sûm)

HEVa ::: Nefsini hevâsına tâbi kılıp şehevî arzularının peşinde ömrünü tükettikten sonra Allahü teâlâdan Cennet isteyen ahmaktır. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Nefsin arzû ve isteklerine hevâ denmesi, kimde bulunursa onu Cehennem'e düşürdüğü içindir. Hevâ sâhiblerine de ehl-i hevâ denmesi, bunlar Cehennem'e düşeceği içindir. (İmâm-ı Şa'bî)

Dünyâ (haramlar, mekruhlar, Allahü teâlâyı unutturan şeyler), insanı hevâ ve hevesine kaptırır, nefsin arzularına uydurur. Netîcede Cehennem'e götürür. (Şems-i Tebrîzî)

Allahü teâlâ insanı beyhûde, boş yere yaratmadı ki, insan kendi hâline bırakılsın, istediğini yapsın ve nefsin hevâsına uysun. İnsan emirlere uymakla ve yasaklardan sakınmakla emrolunmuştur. (Muhammed Ma'sûm)

hevâ ::: istek , nefis isteği , nefsin isteği

hava ::: (heva) hava , dünyayı çeviren atmosfer , cevv , yer ile gök arası , hafif yel , bir binanın üzerine kat çıkma hakkı , bir yerin hali ve sıhhat bakımından durumu , müzikte ezgili ses , sada

havâ ::: hava

havâ ::: ‬hava

hevâ ::: ‬istek

hevâ ::: nefis isteği

havâ ::: (a. i.) 1) hava. Serd-i havan'ın soğukluğu. 2) müz. saz veya söz müziğine âıt olup da husûsî bir isimle belirtilmiyen parçadır.

HEVA :::

(Bak: Hava