Çağdaş Sözlük

hediye ~ هديه

Redhouse Sözlüğü - hediye ~ هديه maddesi. Sayfa: 2161 - Sira: 4

1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü hediye - هديه ingilizce anlamı, هديه - hediye osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte هديه - hediye kelimesi nasıl geçiyor. hediye osmanlıca nasıl yazılır. hediye nedir, hediye ne demek arapca yazılışı.

هديه means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language هديه. هديه attoman turkish I mean, هديه What is the meaning of the word, what does it mean in turkish هديه, Ottoman Turkish English Dictionary

هديه ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ هديه تعني باللغة الإنجليزية. هديه ماذا يعني في اللغة العثمانية. هديه ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية هديه

هديه چه کلمات انگلیسی چیست؟ هديه به معنای انگلیسی. هديه چه در زبان عثمانی بود. هديه به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت هديه

hediye ~ هديه güncel sözlüklerde anlamı:

HEDiYE ::: Parasız verilen, bağışlanan şey. Armağan.

hediyye ::: (a. i. c. : hedâyâ) : 1) hediye, armağan.

hediyye-i dendân ::: diş kirası.

hediyye-i yakut ::: yakut hediyesi. 2) kıymet, değer, bahâ. 3) kadın adı.

hediye ::: armağan.

HEDiYE ::: Hediyeleşiniz, sevişiniz. (Hadîs-i şerîf-Künûz-üd-Dekâik)

Yâ Âişe, kim sana sen istemeden bir hediye verirse, onu kabûl et! Zîrâ o, Allahü teâlânın sana ihsân ettiği bir rızıktır. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Hediye vermek ve hediye kabûl etmek (almak) sünnettir yâni Resûlullah efendimizin âdet-i şerîfelerindendir. (Nişancızâde)

Gasbedilmiş veya hırsızlık gibi haram yoldan elde edildiği bilinen bir malı hediye ve sadaka olarak almak veya kirâ olarak kullanmak helâl değildir. (İbn-i Âbidîn)

Taksîmi mümkün olan bir şeyde ortakların, hisselerini ayırmadan başkalarına hediye etmeleri câiz değildir. (Fetâvâ-i Hindiyye)

Resûlullah efendimiz, sadaka kabûl etmez, fakat hediye kabûl ederdi. Hediye getirene karşılık fazlasını kat kat verirdi. (İmâm-ı Ahmed Kastalânî)

HEDiYE ::: Hediyeleşiniz, sevişiniz. (Hadîs-i şerîf-Künûz-üd-Dekâik)

Yâ Âişe, kim sana sen istemeden bir hediye verirse, onu kabûl et! Zîrâ o, Allahü teâlânın sana ihsân ettiği bir rızıktır. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Hediye vermek ve hediye kabûl etmek (almak) sünnettir yâni Resûlullah efendimizin âdet-i şerîfelerindendir. (Nişancızâde)

Gasbedilmiş veya hırsızlık gibi haram yoldan elde edildiği bilinen bir malı hediye ve sadaka olarak almak veya kirâ olarak kullanmak helâl değildir. (İbn-i Âbidîn)

Taksîmi mümkün olan bir şeyde ortakların, hisselerini ayırmadan başkalarına hediye etmeleri câiz değildir. (Fetâvâ-i Hindiyye)

Resûlullah efendimiz, sadaka kabûl etmez, fakat hediye kabûl ederdi. Hediye getirene karşılık fazlasını kat kat verirdi. (İmâm-ı Ahmed Kastalânî)

Hediye :::


  1. Armağan.

  2. Fiyat.

hediye ::: armağan

hediye ::: armağan, fiyat, hatıra

HEDİYE :::

Parasız verilen, bağışlanan şey. Armağan