neden ~ ندن
Redhouse Sözlüğü - neden ~ ندن maddesi. Sayfa: 2076 - Sira: 41
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü neden - ندن ingilizce anlamı, ندن - neden osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte ندن - neden kelimesi nasıl geçiyor. neden osmanlıca nasıl yazılır. neden nedir, neden ne demek arapca yazılışı.
ندن means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language ندن. ندن attoman turkish I mean, ندن What is the meaning of the word, what does it mean in turkish ندن, Ottoman Turkish English Dictionary
ندن ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ ندن تعني باللغة الإنجليزية. ندن ماذا يعني في اللغة العثمانية. ندن ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية ندن
ندن چه کلمات انگلیسی چیست؟ ندن به معنای انگلیسی. ندن چه در زبان عثمانی بود. ندن به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت ندن
neden ~ ندن güncel sözlüklerde anlamı:
Neden :::
- Bir olayı ve durumu gerektiren, doğuran başka olay veya durum, sebep
- Bir olayı doğuran başka bir olayı sormak için kullanılan bir söz; niçin
Örnek: Biz şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz? H. Taner - Bir varlığı veya olayı etkileyen, oluşturan, doğuran şey, sebep, illet.
- I. Gerçekneden (illet). 1- Bir olayın gerçeknedeni. Bir şeyi etkileyen, oluşturan, doğuran; -> etkinin bağlılaşık kavramı; gerçek etkilere ve değişmelere yol açan etkileme. ("A B ninnedenidir." dendiğinde, "A nın varoluşu B nin varoluşununnedenidir." denmek istenir.) Eskiçağda ve Dekartçılarda bugünkünden daha geniş anlamda kullanılmıştır. Aristotelesnedeni dört ayrı anlamda kullanır: a.Biçimselneden (causa formalis): Biçim verenneden. b. Özdeksel-içerikselneden (causa materialis): Gerçekte bulunan özdekselneden; özdeksel koşul; etkilemenin, temeli, değişmeyen özdeği; kendisinden bir şeyin oluştuğu şey. c. Etkileyicineden (causa efficiens): Başlangıçta bulunan edici, yapıcı, etkileyicineden. d. Erekselneden (causa finalis): Bir son, erek güdenneden. Günümüzdenedenin yalnızca bu son iki anlamı kalmıştır. Etkileyicineden, bir başka olayı doğuran, bir olayı ya da bir eylemi yaratan varlığı göstermek için; erekselneden de, bir edimi gerçekleştirmek üzere güdülen ereği göstermek için kullanılır. 2- Bir özün, bir varlığın olanağının varlık koşulu olarak varlıknedeni, var olmanedeni (Lat. ratio essendiratio possibilitatis). Ancak burada olgusal olay henüz söz konusu değildir, böyle bir olay için gerçekneden (causa) olması zorunludur. 3-Hareketnedeni, kımıldatıcıneden, güdü (motif). İstemenin, eyleminin ruhsalnedeni. II. Mantıksalneden (sebep): 1- Kensisinden, başka bir yargının, başka bir önermenin, başka bir kavramın zorunlukla çıktığı yargı, önerme ya da kavram. Temel, dayanak, gerekçe. (Bağlılaşık kavramı: sonuç=consecutio.) 2- Doğrulayıcıneden, doğrulama, gerekçe: Bir şeyi haklı göstermek üzere öne sürülen kanıt. (Bu kanıt iyi olmayabilir de.) 3- Bilginedeni (ratio cognoscendi): Bir şeyin bilinmesini sağlayanneden. (Ör. Termometrenin yükselmesi ısı artışının saptanması için bilginedenidir; termometre ısının yükselmesinin gerçeknedenini açıklamaz, yalnızca onun bilinmesininnedenidir.)T. : 1- illet, 2- sebep
neden ::: illet, münasebet, ne, ne için, niçin, niye, sebep