nübüvvet ~ نبوت
Redhouse Sözlüğü - nübüvvet ~ نبوت maddesi. Sayfa: 2070 - Sira: 34
1880 yılı, Redhouse Türkçe İngilizce sözlüğü nübüvvet - نبوت ingilizce anlamı, نبوت - nübüvvet osmanlıca ne demek. İngilizce osmanlıca sözlükte نبوت - nübüvvet kelimesi nasıl geçiyor. nübüvvet osmanlıca nasıl yazılır. nübüvvet nedir, nübüvvet ne demek arapca yazılışı.
نبوت means in Ottoman Turkish. What does that mean in the Ottoman language نبوت. نبوت attoman turkish I mean, نبوت What is the meaning of the word, what does it mean in turkish نبوت, Ottoman Turkish English Dictionary
نبوت ما هي الكلمات الإنجليزية تعني؟ نبوت تعني باللغة الإنجليزية. نبوت ماذا يعني في اللغة العثمانية. نبوت ماذا يعني التركي. العثماني قاموس اللغة الإنكليزية. قاموس اللغة الإنجليزية نبوت
نبوت چه کلمات انگلیسی چیست؟ نبوت به معنای انگلیسی. نبوت چه در زبان عثمانی بود. نبوت به چه معنی است ترکی. واژه نامه انگلیسی عثمانی. فارسی انگلیسی فرهنگ لغت نبوت
nübüvvet ~ نبوت güncel sözlüklerde anlamı:
NüBüVVET ::: (Nebi. den) Peygamberlik, nebi olmak, nebilik. Allah'ın (C.C.) emriyle vazifeli olarak insanları doğru yola çağırmak. (Bak: Muhammed (A.S.M.) - Resül)(.... Hem mâdem nev-i beşerde Nübüvvet vardır. Ve yüzbinler zât -Nübüvvet dâva edip mu'cize gösterenler - gelip geçmişler. Elbette umumun fevkinde bir kat'iyyet ile Nübüvvet-i Ahmediye (A.S.M.) sabittir. Çünkü İsa (A.S.) ve Musa (A.S.) gibi umum resüllere nebi dedirten ve risâletlerine medar olan delâil ve evsâf ve vazifeler ve ümmetlerine karşı muameleler, Resül-i Ekrem'de (A.S.M.) daha ekmel, daha câmi bir surette mevcuddur... M.)(Enbiya-yı Sâlifinde nübüvvete medar ve esas tutulan noktalar ve onların ümmetleriyle olan muâmeleleri hakkında yalnız zaman ve mekânın tesiriyle bazı hususat müstesnâ olmak şartiyle yapılacak tam bir teftiş ve kontrol neticesinde Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmda daha ekmel, daha yüksek bulunmakta olduğu tahakkuk eder. Binaenaleyh nübüvvet mertebesine nâil olanların hey'et-i mecmuası mu'cizeleriyle vesair ahvalleriyle, lisan-ı hal ve kal ile nev-i beşerin sinni kemâle geldiğinde Üstad-ül beşer ünvânını taşıyan Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sıdk-ı nübüvvetine ilân-ı şehadet etmişlerdir. O Hazret de (A.S.M.) bütün mu'cizeleriyle Saniin vücub ve vahdetini nurlu bir bürhan olarak âleme ilân etmiştir. O Zat'ın (A.S.M.) ahvâl ve harekâtı birer birer yani tek tek O'nun sıdk ve hakkaniyetini gösterirse hey'et-i mecmuası O'nun sıdk-ı nübüvvetine öyle bir delil olur ki; şeytanları bile tasdike mecbur eder.İ.İ.)(Bil ki nev-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemâlâtın fezlekesi ve esasıdır. Din-i hak saadetin fihristesidir. İman bir hüsn-ü münezzeh ve mücerreddir. Madem şu âlemde parlak bir hüsün, geniş ve yüksek bir feyiz, zâhir bir hak, fâik bir kemâl görünüyor. Bilbedâhe hak ve hakikat, Nübüvvet içindedir ve nebiler elindedir. Dalâlet, şer ve hasâret, onun muhâlifindedir... M.N.)
nübüvvet ::: (a. i.) : nebîlik, peygamberlik, Tanrı haberciliği, (bkz. : risâlet, peygamberi).
nübüvvet ::: nebilik, peygamberlik.
Nübüvvet :::
- Nebilik, savacılık, peygamberlik.
nübüvvet ::: peygamberlik , nebilik
nübüvvet ::: peygamberlik
nübüvvet ::: (a. i.) nebîlik, peygamberlik, Tanrı haberciliği, (bkz. : risâlet, peygamberi).
NÜBÜVVET :::